Ana içeriğe atla

2. Dönem 2. Yazılı 6.Sınıf TDB Çalışma Kağıdı

 2. Dönem 2. Yazılı 6.Sınıf TDB Çalışma Kağıdı

1- Aşağıdaki Esmâü’l Hüsnaları açıklayınız.

el- Halîm: İnsanlara güzel muamele yapan, onlara şefkatli davranan.

el-Latîf: Kullarına bilmedikleri yönlerden lütuf ve ihsanda bulunan.

er-RefîkKullarının davranışlarını incelik ve yumuşaklıkla karşılayan, onlara dostça davranan.

el-BâsitAçıp genişleten, bolluk veren.

el-Muhsin: Yaptığı şeyleri iyi, güzel ve sağlam yapan, insanlara ikramda bulunan. 

el-Mâni’: Kötü şeylere engel olan.

es-Samed: Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan, her şeyin kendisine ihtiyaç duyduğu zat. 

er-Rakîb: Her işi, her varlığı, her an gören ve her şeyi koruyup gözeten.

el-VedûdÇok seven ve çok sevilen.

el-Ehad: Bir, biricik yegâne varlık.

el-Vâhid: Tek ve bir olan.

el-Mü’min: İnananlara güven veren. Güvenilen

2- Aşağıdaki olaylara nezaket açısından nasıl davranmamız gerektiğini açıklayınz.  (Cevabı yoktur. Yorum üzerinedir.)

-Eve misafir geldiğinde ne yaparsınız? 
-Okula geldiğinizde dersin başladığını gördünüz. Ne yaparsınız? 
-Evde küçük kardeşinizin bilgisayarınızın klavyesini kırdığını öğrendiniz ne yaparsınız?
-Kantinde birisi sizin önünüze geçti. Ne yaparsınız?

3- İbadetin kabul şartları nelerdir? Açıklayınız.

1. Niyet: Kişinin kalben Allah’ın emrini yerine getirmeye meyletmesidir ve bunu dil ile de riyadan kaçınarak ifade etmesidir. Bir ibadetin kabulü için ilk şart, o ibadet için niyet etmektir ki bu niyette Allah rızası için olmalı, dünyevi için olmamalıdır. 

2. İhlas: İbadetleri ve salih amelleri riyadan ve menfaatlerden arındırıp sadece Allah rızası için yapmaya denir.

3. Sünnete Uygunluk: Hz. Muhammed’in sözleri, fiilleri ve sahabelerin yaptığı kimi davranışları onaylaması manasına gelmektedir. Hz. Muhammed sünneti ile insanlara inanç, ibadet, hukuk, siyaset, ahlak vs. gibi alanlarda insanlara önder olmuştur ki bunu kimi zaman yaşayarak kimi zaman ise anlatarak insanlara aktarmıştır. İnsanlar sünnete uygun bir şekilde yaşamalıdır ki zaten sünnet olmadan İslam’ın yaşanması mümkün değildir. Mesela namazın hangi vakitlerde kaç rekât ve nasıl kılınacağı hususu, orucun nasıl tutulacağı hususu, kurbanın nasıl kesileceği hususu vs. Hz. Muhammed tarafından açıklanmıştır. 


 4- Mü’minlerin özelliklerini maddeler halinde yazınız. Açıklayınız.

1- Mü’minleri Özü ve Sözü Doğrudur

2- Mü’minler Namazlarına Özen Gösterirler

3-  Mü’minler İyiliği Emreder, Kötülükten Alıkoyarlar

4- Mü’minler Yoksulun Hakkını Gözetirler

5-  Mü’minler İsraftan ve Cimrilikten Kaçınırlar


 5- Kur’ân-ı Kerim’den Nezaket Örnekleri Nelerdir? Açıklayınız.

1- Sözü güzel söylemek, sözünde durmak ve iyilik etmek
2- Alay Etmemek, Zandan Kaçınmak ve Kusurları Örtmek
3-Başkasına Ait Alanlara İzinsiz Girmemek
4- Anne-Babaya Hürmet Etmek


 6- Peygamberden Nezaket Örneklerinden 2 tanesini bir örnekle açıklayınız?

1-  Hz. Muhammed, kibar tutumu elinden hiç bırakmamıştır. Hatta ölüler arkasından bile bu tutumunu gerçekleştirmiştir. Örn: Enes bin Malik, Hz. Muhammed’i anlatıyor; Hz. Muhammed’in hiçbir zaman kötü bir söz söylemediğini ve lanet eden biri olmadığını

2-  Hz. Muhammed, etrafındaki herkese nezâketle davranmıştır. Örn: Enes bin Malik, Hz. Muhammed’i anlatıyor; «Hz. Muhammed bir kimseyle karşılaşınca onunla musafaha eder, karşısındaki kimse elini bırakmadan elini onun elinden çekmezdi. Karşısındaki kimse yüzünü çevirmeden o da yüzünü muhatabının yüzünde (başka yere) çevirmezdi. Peygamber Efendimizin beraber oturduğu bir kimsenin önüne doğru bacaklarını uzatarak oturduğu görülmemiştir.»

3-  Hz. Muhammed, bir kimse hata ettiği zaman o kimseyi toplumda açıkça ismini söylemeden rencide etmeden uyarırdı. Örn: Muâviye’nin namaz esnasında aksıran bir kimseye uyarısı.

4-  Hz. Muhammed, her canlıya karşı saygı ve sevgi duyardı. Örn: Hz. Aişe’nin deveye binmesi.


 7- Geleneğimizdeki Nezaket Kurallarından 3 tane yazınız ve açıklayınız.

1- Büyüklere karşı kibar olmak da nezaket kurallarındandır;
-Anne ve babaya saygısızlık yapılmamalıdır. Bu hususta Allah, «Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, ana-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa sakın onlara «öf» bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.» 
-Büyüklerin yanında ayak uzatma, bacak bacak üzerine atma, bağırarak konuşma ve gülme gibi davranışlar, uygun davranışlar olmamakla birlikte bulunulan bir yere büyükler girdiğinde küçüklerin onlara yer vermesi gerekir.
2- Mahremiyet nezaket kurallarından olup onun sınırlarını aşmadan yakın çevremize karşı kibar olmalıyız;
- İzinsiz bir yere girmemek
-Bir yere girildiği vakit tanıdık var ise selam verme ve hal hatır sorma
-Büyüklere karşı ismiyle hitap etmeme ve onların olduğu ortamda kaba, argo ve küfürlü konuşmayıp onlara hizmet etme
-Bayramlarda büyüklere karşı saygı gösterme, ziyaretlerine gitme, ellerini öpme vs.
-Sofra da büyük başlamadan yemeğe başlamama ve evdeki herkesi sofraya davet etme
-Komşuya, pişen yemekten bir tas göndermek ve komşudan gelen kabı boş göndermemek 
3- Hasta ziyareti ve misafir ağırlama nezaket göstergelerindendir. Hz. Muhammed hasta ziyareti ile alakalı «Müslüman’ın Müslüman üzerinde 5 hakkı vardır. Selamını almak, hastalandığında ziyaret etmek, cenazesine katılmak, davetine icabet etmek ve aksırdığında Allah’tan rahmet dilemek»
-Misafir geleceği vakit ev ahalisi temiz kıyafetler giyer, misafirlere yönelik ikramlar hazırlanır, misafir kapıda karşılanır ve uğurlanır. 
-Misafir gidileceği vakit ise gidilecek yere haber verilir ve müsaitlik durumları sorgulanır.  Ayrıca mümkünse ufak bir hediye alınarakgidilmesi gerekir. Misafir olunan evde özel eşyalar karıştırılmaz. Misafirlikten ayrılırken ise iade-i ziyaret için buyur edilir.
-Hasta ziyareti esnasında, hastaya moral verici olunmalı, hastayı yormamak için kısa ziyaret olmalı, mümkünse ufak bir hediye alınmalı vs. 
-Şayet ziyaret edilen yer taziye evi ise yakınlara yardımcı olunur.
4- İlme saygı da nezaket göstergelerinden bir tanesidir; 
-Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fetih ettiğinde İstanbul kapılarından hocaları Akşemsettin, Molla Gürânî, Molla Hüsrev, Ak Bıyık Sultan gibi hocaları ile girmişti. Bizanslı kızlar ellerinde çiçekler ile Fatih’i karşılamak istediler. Ancak gençliğinden ötürü Fatih Sultan Mehmet’i padişah zannetmediler ve çiçekleri yaşından ötürü padişah zannettikleri Akşemsettin’e verdiler. Akşemsettin ise padişahın kendisi olmadığını söylemiş ve Fatih Sultan Mehmet’i işaret etmiştir. Fatih Sultan Mehmet ise çiçeklerin hocasına verilmesini, onun hocası olduğunu ifade etmiştir.
5- Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bize geleneklerimizden miras kalan nezaket kurallarını elden bırakmamalıyız. Mesela
- Sosyal medya, görüntülü iletişim araçları vs. gibi mecralar hayatımıza yeni yeni girmiştir. Buralarda geleneğimizin bize öğrettiği nezaket kurallarından uzak hareket etmemeliyiz. 
           * Kişi bizi görmüyor diye nezaketsiz tavırlar, kaba sözler, mahremiyete saygı göstermeme gibi davranışlardan uzak durmalıyız.
           * Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz vs. şeylerin resimlerini sosyal medya üzerinden paylaşım yapmamalıyız. 
           * Çevremizdeki insanlar ile iletişim kurarken telefon ile ilgilenmenin nezaketsizlik olduğunu unutmamız gerekir.
6- Trafikte görgü kurallarına riayet etmek nezaket göstergelerindendir;
- Araç kullanırken sabırlı ve nazik olmalıyız; gereksiz yere korna kullanma, arabaya ve yayaya yol vermeme gibi agresif tutumlardan uzak durmalıyız
- Toplu taşıma araçlarında gereksiz gürültüden kaçınmalı, hasta, yaşlı ve hamilelere yer vermeliyiz 
KISSADAN HİSSE; 
Mevlana’nın müritlerinden Hanende Osman, hayatının bir döneminde maddi olarak sıkışmıştır. Mevlana ise bu fark eder ve bir yerden bir altın tedarik eder. Sonra Osman ile bir yerde buluşunca ona «Osman! Senin bir adetin vardı. Ara sıra bizimle musafaha ederdin. Bir süre bunu terk ettin. Acaba sebebi nedir? » der. Sonra Osman, Mevlana’nın elini öpmek için ayağa kalkar ve Mevlana ile musafaha ederken altını onun eline sıkıştırır ve «Bu sünneti muhafaza et» buyurur.
KISSADAN HİSSEYE-2

Surre Olayı; Osmanlı padişahlarının hac mevsiminden önce İstanbul’dan Mekke-Medine’ye oranın ileri gelenlerinden tutun en yoksullara kadar dağıtılmak üzere özel bir törenle maddi yardım gönderilmesidir; Topkapı Sarayı önünde padişahlar ve yardım etmek isteyen kimseler toplanır ve Mekke’ye ve Medine’ye gönderilmek istenen mektup ve yardım torbaları, Kur’ân eşliğinde özel olarak süslenmiş develere yüklenir.  Malzemeler ise Üsküdar’dan yola çıkar. Kalabalık törenler ile uğurlanır ve karşılanır.

Yorumlar

EN ÇOK OKUNANLAR

İMAN VE İSLAM

 İMAN VE İSLAM Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 1.                Allah’a ve Hz. Muhammed’e karşı inancımızı ifade ettiğimiz ve inancın özü olarak nitelendirilen ifadelere   “ Kelime-i Tevhid”  ve “Kelime-i Şehadet” ismi verilir.  Şayet bir kimse bu sözleri kalben söylerse (dil ve kalp) Müslüman olur. Kelime-i Tevhid 1.                “La İlahe illallah. Muhammedun Rasulullah. (Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed, Allah’ın Rasulüdür)”   ifadesi kelime-i tevhid deyince anlaşılan lafızlardır. Bu sözü söylemiş olan kimse  Allah’ın tek ilah olduğunu ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğunu   kabul etmiştir. 2.                İslam dini, tevhid dinidir;   tek olan Allah’a inanç duyma dinidir.   Tevhid ’in zıddı ise şirktir.   Şirk, Allah’ı ortak koşmak manasına gelmektedir.  3.                Müslümanlar şirkten uzak durmalıdırlar ki bunun için   kelime-i tevhid-i sık sık tekrar etmeliler ve hayatlarına tatbik etmelidirler;   Yüce Allah’ın var olduğunu, bir olduğunu ve her şeyin

İBADET VE İNSAN

İBADET VE İNSAN 1.                İmanın Göstergesi İbadet 1-               İnanmak ve tasdik etmek manasına gelen  iman etmek,  Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kaza ve kadere (hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine) inanmak  manasına gelmektedir.  2-               Teslim olmak manasına gelen   ibadet,  Allah’a kul olmak   demektir. 3-               Kainattaki bütün varlıkların var olma sebebi Allah’tır.   Yani bütün varlıklar, varoluşlarını Allah’a borçludurlar.  O halde onlarda sonsuz bir bağlılıkla Allah’a itaat etmelidirler.  Bu hususta Allah  “Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa-sola dönmektedir”  buyurmaktadır.  4-               Dünyada var olan her bir varlığın bir amacı vardır.   Bu hususta Allah  “Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık”  buyurmaktadır.  Bu canlılar içerisinde insan da vardır ki onun da dünyada bir görevi vardır.   Allah

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD (1. VE 2. HAFTA)

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD  HARFLERİN MAHREÇLERİNİN TELAFFUZU 1- Kur’ân-ı Kerim’in  kendine has usulü ve fonetiği  vardır. Buna uygun olarak okunması için ise  harflerin mahreçlerini tam ve doğru olarak telaffuz etmek  gerekir. Bu yüzden Müslümanlar, Kur’ân da harflerin mahreçleri hususunda ki eğitime önem vermişler ve  tashih-i huruf ismi verilen eğitim yöntemini  geliştirmişlerdir. 2- Tashih-i huruf dersi  fem-i muhsin  ismi verilen kişiden alınmalıdır. 3- Kur'ân harflerinin   mahreç bölgesi üçtür; Dil (diş/damak), Dudak, Boğaz. 4- Mahreç bölgelerinden boğaz,  kendi içerisinde boğazın ağza yakın olan kısmı (çıkan harfleri غ خ), boğazın orta kısmı (çıkan harfleri ح ع) ve boğazın ağza uzak olan kısmı (çıkan harfleri ا ه)  şeklinde 3 bölüme ayrılmaktadır. 5- Mahreç bölgelerinden olan  dudak bölgesinden ise üst ön dişlerin ucu ile alt dudağın içinin ısırılmasıyla ف, dudakların öne toplanmasıyla و, dudakların normal halindeyken kuvvetlice kapanmasıyla ب ve d