Ana içeriğe atla

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD (1. VE 2. HAFTA)

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD 
HARFLERİN MAHREÇLERİNİN TELAFFUZU

1- Kur’ân-ı Kerim’in kendine has usulü ve fonetiği vardır. Buna uygun olarak okunması için ise harflerin mahreçlerini tam ve doğru olarak telaffuz etmek gerekir. Bu yüzden Müslümanlar, Kur’ân da harflerin mahreçleri hususunda ki eğitime önem vermişler ve tashih-i huruf ismi verilen eğitim yöntemini geliştirmişlerdir.

2- Tashih-i huruf dersi fem-i muhsin ismi verilen kişiden alınmalıdır.

3- Kur'ân harflerinin mahreç bölgesi üçtür; Dil (diş/damak), Dudak, Boğaz.

4- Mahreç bölgelerinden boğaz, kendi içerisinde boğazın ağza yakın olan kısmı (çıkan harfleri غ خ), boğazın orta kısmı (çıkan harfleri ح ع) ve boğazın ağza uzak olan kısmı (çıkan harfleri ا ه) şeklinde 3 bölüme ayrılmaktadır.

5- Mahreç bölgelerinden olan dudak bölgesinden ise üst ön dişlerin ucu ile alt dudağın içinin ısırılmasıyla ف, dudakların öne toplanmasıyla و, dudakların normal halindeyken kuvvetlice kapanmasıyla ب ve dudakların normal halindeyken hafifçe kapanmasıyla ise م harfleri çıkar.

6- Mahreç bölgelerinden olan dil bölgesinden ise 18 harf çıkar. Dil bölgesini dilin kökü, dilin ortası, dilin yanları ve dilin ucu şeklinde bölümlere ayırmak, bu bölgeden çıkan harflerin kolay ezberlenmesi açısından kolaylık sağlayacaktır. Dilin kökü ile karşısında bulunan küçük dilin bulunduğu damak

bölgesinden ق, belirtilen yeri az altından ise ك harfi çıkmaktadır. Dilin ortası ve damağın ortası bölümünden sırasıyla ي - ش - ج harfleri çıkmaktadır. Dilin yan tarafı (istenilen taraf kullanılabilir) ile ıdras dişlerinden (azı dişi) ض harfi çıkar. Dilin ucu ile alt ön dişlerin iç kısmından sırasıyla ز - س - ص harfleri çıkmaktadır. Dilin ucunun ön dişlerin arasına alınması ve hafif ısırılmasıyla sırasıyla ث - ذ - ظ harfleri çıkmaktadır. Dilin ucunun bir miktar arkası ile iki üst ön dişin üstündeki damaktan ر  harfi çıkmaktadır. Dilin ucu ile iki üst ön dişin etlerinden ن harfi çıkmaktadır. Dilin ucunun iki kenarı ile birlikte dilin ucuna varıncaya kadar üst damaktan ل harfi çıkmaktadır. Dilin ucu ile üst ön dişlerin diplerinden sırasıyla ت - د - ط harfleri çıkmaktadır.

1- Harflerin Harekeler İle Okunuşu

1- Kur’ân-ı Kerim’in harflerinin tamamı sessiz harftir. Bu nedenle okunabilmesi için sesli harf görevi gören harfin altında ve üstünde harekeler ismi verilen işaretler yer almaktadır. Bunlar üç tanedir; 

ØFetha (Üstün); ince sese e-a arası kalın sese ise –a sesi verir. (Harfin üzerinde tek çizgi halinde)
ØKesra (Esre); ince sese i arası kalın sese ise ı-i sesi verir. (Harfin altında tek çizgi halinde)


ØDamme (Ötre); ince sese u-ü arası kalın sese ise u sesi verir. (Harfin üzerinde kurdele halinde)


2- Harflerin Cezmli Okunuşu
1- Kendisine sükun denilen ve bulunduğu harfi sakin haline getiren (bulunduğu harfe de sakin harf denir)  cezm işareti, harfin üzerine ufak bir yuvarlak olarak bulunur ve harflerin birbirine bağlanmasını sağlar. Üzerinde bulunduğu harfin ise sakin okunmasını sağlar.
2- Cezmli harf okunurken üzerinde kısa bir süre beklenir.


3- Harflerin Şeddeli Okunuşu
1- Harflerin üzerinde ufak tarağın dişi gibi bir şekilde bulunur. Görevi; üzerinde bulunduğu harfi 2 defa okutmaktadır. 2 defa okunan harfin birincisi sakin, ikincisi ise harekeli olarak okunur.
2- Şeddeli olan harfin okunması esnasında birinci sesten sonra ufak bir bekleme (belli-belirsiz) yapılır ve ikinci sese geçilir. 


4- Harflerin Med Harfine Göre Okunuşu
1- Uzatma manasına gelen Med’in harfleri ا و ي  olmak üzere 3 tanedir. Bu harfler harekesiz olarak gelir ve kendinden önceki harekeyi 1 elif miktarı uzatır.
2- Harekesiz olarak gelen ي - و - ا haricinde Kur'ân alfabesinde harflerin üzerine ve altına hareke gibi konumlandırılan (ancak üstün ve esrenin aksine dik olarak yazılan) asar ve çeker vardır. Bunlar gizli bir med harfi olarak görev yapar.


OKUNUŞU ÖZEL OLAN KELİMELER
1- Kur’ân-ı Kerim’in kendi has bir üslubu, fonetiği, tecvit kuralları vs. bulunmaktadır. Ancak kimi zaman Kur’ân’da ki kimi yerler genel olarak bilinen kuralların dışında özel bir kuralla okunur. Bu ise özel olarak okunacak kelimenin/harfin altında ufak bir yazı/işaret ile belirtilir.
2- Kur’ân-ı Kerim’in okunuşu özel olan bu kelimelerin neden bu şekilde okunduğuna dair ayrıntılı teorik bilgiyi sonraki yıllarda vereceğiz. Şimdilik sadece nasıl okunduğu ile alakalı pratik bilgiyi vereceğiz.
3- Kur’ân’da kendine has okunuşu bulunan bazı kelimeler;
1- İmâle
1- Hud Suresi 41. ayette bulunmaktadır. İmâle yapılacak kelimenin-harfin altında ufak bir şekilde «امالة» yazılmıştır.
2- İmâlenin yapılacağı yer olan «ر» harfi üstün-esre arası okunur.


2- İşmâm
1- Yusuf Suresi 11. ayette bulunmaktadır. İşmâm yapılacak kelimenin-harfin altında ufak bir şekilde «اشمام» yazılmıştır.
2- İşmamın yapılacağı yer olan şeddeli «ن» harfinin birincisi okunurken dudaklar öne doğru yumularak gunneli ve idğamlı okuyuş yapılır. İkincisinde ise dudaklar geri çekilir.


3- Teshil
1- Fussilet Suresi 44. ayette bulunmaktadır. Teshil yapılacak kelimenin-harfin altında ufak bir şekilde «تسهيل» yazılmıştır.
2- Teshilin yapılacağı yer yumuşatılarak hemze ile elif veya hemze ile he arası bir sesle okunur.


4- Zamir
1- Furkan Suresi 69. ayette bulunmaktadır. Zamirin normal kuralının aksine okunacak kelimenin/harfin altında ufak bir şekilde «مد» yazılmıştır.
2- Zamirin olduğu yer, genel kuralın aksine uzatılarak okunur.

5- ص  Harfinin Altına Yazılanس  Harfi
1- Bakara Suresi 245. ayette ve Araf Suresi 69. ayette bulunmaktadır. Mushaf'ta bazı ayetler deص  harfi ile yazılan kelimenin altında س harfi yazmaktadır. Bu işaret صharfinin س  olarak okunacağını söyler. Örnek1;
Örnek2;
6- Med ve Kasr Yazıları 
1- Mushaf'ta bazı kelimelerin altında مد ve قصر  yazmaktadır. مد  işaretinin olduğu yer 1 elif uzatılırken قصر işaretinin olduğu yer ise uzatılmadan okunur. Örnek1;
Örnek2;

7- -i Sekte
1- Kur’ân da yer alan bazı kelimelerin sonlarında bulunan harf veya harekeleri beyan etmek için bu kelimeler hâ-i sekteyle okunur.
2- Kur’ân da 7 kelimede 9 yerde hâ-i sekte bulunmaktadır. Bulunduğu yerler;
VAKIF-VASIL-İBTİDA
1- Kur’ân ayetlerinin her birini tek nefeste okumak efdal olanıdır. Ancak kimi zaman ayetler çok uzun olabilmektedir. Böylece bu ayetleri tek nefeste okumak muhal hale gelmektedir.
2- Ayrıca Kur’ân ayetleri kimi zaman kendi içerisinde anlam bütünlüğünü sağlarken kimi zaman da öncesi ve sonrası ile (siyak-sibak) anlam açısından uyum sağlamaktadır.
               * Bu nedenle ayetlerde durulduğunda veya durduktan sonra devam edildiğinde lafızlardaki uyum ve anlam bütünlüğüne bakma önem atfetmektedir.
               * Kur’ân okurken durma, durduktan sonra devam etme, ayetler arası geçiş yapmvs. belli kurallara bağlı olup bu kurallara vakıf-ibtida-vasıl kuralları denilmektedir.

1- Vakıf
1- Sözlükte «durmak-durdurma» manasına gelmekte olan vakıf, «Kur’ân okurken tekrar okumaya başlamak niyetiyle bir kelime üzerinde sesin ve nefesin kesilmesine» denir.
2- Vakıf yaparken;
               * Ses ve nefes tamamen kesilmelidir.
               * Kelime sonunda durulmalı. Kelime ortası olmaz.
               * Vakıf yapılan harf, sakin halini alır.
3- Vakıf yaparken temel kurallar; 
               * Sonunda tek hareke ve iki ötre ile iki esre olan kelimelerde vakıf, harekenin sükuna dönmesi ile gerçekleşir. Örnek1;
Örnek2;
               * Sonunda iki üstünlü olan kelimelerde, harekeden biri atılır ve uzatılarak okunur. Örnek;
                 * Sonunda yuvarlak te bulunan kelimelerde, yuvarlak te yuvarlak he harfine dönüşür. Örnek;
                 * Sonunda med harfi olan kelimelerde farklılık olmaz. Med harfi üzerine durulur. Örnek;
                 * Sonunda şedde olan harflerde sükun üzerine durulur. Ancak şeddeyi belirtmek
amacıyla harf sükunu ile biraz tutulur. Örnek;
                 * Makablinde kendi cinsinden bir hareke bulunan harekeli vav veya ye harfi ile biten bir kelime üzerinde vakıf yaparken medd-i tabii yapılarak durulur. Örnek;
2- İbtida
1- Sözlükte «başlama- işe girişme» manasına gelmekte olan ibtida«Kur’ân okumaya ilk başlamaya veya
vakıf yaptıktan sonra okumaya devam etmeye» denir.
2- İbtida yapılacak yerde anlam ve hareke uyumluluğuna dikkat etmek gerekir. 
3- Usulüne uygun olarak vakıf-ibtida yapmak için Kur’ân’da ki vakıf işaretlerine ve ayet sonlarına dikkat etmek gerekir.
4- Vakıf işaretinin ya da ayet sonunun olmadığı yerde durmak zorunda kalırsak geriden alıp devam etmek gerekir. Bu vakıfta da anlam bütünlüğünü bozmamaya dikkat edilmelidir. 
Örnek (Uygun bir şekilde okumaya çalışalım);

3- Vasıl
1- Sözlükte «birleştirmek-yanyana getirmek» manasına gelmekte olan vasıl, «Kur’ân okurken bir kelimeyi kendinden sonraki ile ses ve nefesi kesmenden birleştirmeye» denir.
2- Kur’ân okuyan kimse (kâri), tecvit kurallarına uyduğu vakit vasıl yapabilir. Bu hal, Kur’ân okunmasını kolaylaştırır ve ayetlerin akıcı bir şekilde okunmasını sağlar.
Örnek (Uygun bir şekilde okumaya çalışalım);

Yorumlar

EN ÇOK OKUNANLAR

İMAN VE İSLAM

 İMAN VE İSLAM Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 1.                Allah’a ve Hz. Muhammed’e karşı inancımızı ifade ettiğimiz ve inancın özü olarak nitelendirilen ifadelere   “ Kelime-i Tevhid”  ve “Kelime-i Şehadet” ismi verilir.  Şayet bir kimse bu sözleri kalben söylerse (dil ve kalp) Müslüman olur. Kelime-i Tevhid 1.                “La İlahe illallah. Muhammedun Rasulullah. (Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed, Allah’ın Rasulüdür)”   ifadesi kelime-i tevhid deyince anlaşılan lafızlardır. Bu sözü söylemiş olan kimse  Allah’ın tek ilah olduğunu ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğunu   kabul etmiştir. 2.                İslam dini, tevhid dinidir;   tek olan Allah’a inanç duyma dinidir.   Tevhid ’in zıddı ise şirktir.   Şirk, Allah’ı ortak koşmak manasına gelmektedir.  3.                Müslümanlar şirkten uzak durmalıdırlar ki bunun için   kelime-i tevhid-i sık sık tekrar etmeliler ve hayatlarına tatbik etmelidirler;   Yüce Allah’ın var olduğunu, bir olduğunu ve her şeyin

İBADET VE İNSAN

İBADET VE İNSAN 1.                İmanın Göstergesi İbadet 1-               İnanmak ve tasdik etmek manasına gelen  iman etmek,  Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kaza ve kadere (hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine) inanmak  manasına gelmektedir.  2-               Teslim olmak manasına gelen   ibadet,  Allah’a kul olmak   demektir. 3-               Kainattaki bütün varlıkların var olma sebebi Allah’tır.   Yani bütün varlıklar, varoluşlarını Allah’a borçludurlar.  O halde onlarda sonsuz bir bağlılıkla Allah’a itaat etmelidirler.  Bu hususta Allah  “Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa-sola dönmektedir”  buyurmaktadır.  4-               Dünyada var olan her bir varlığın bir amacı vardır.   Bu hususta Allah  “Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık”  buyurmaktadır.  Bu canlılar içerisinde insan da vardır ki onun da dünyada bir görevi vardır.   Allah