EN GÜZEL ÖRNEK PEYGAMBERİMİZ ÜNİTESİ
PEYGAMBERİMİZİN ALLAH SEVGİSİ
Ø Allah, Hz. Muhammed’e değer vermektedir;
v Allah, insanları eşrefu’l mahluk olarak yaratmıştır.
Hz. Muhammed’i ise bu insanların
peygamberi olarak göndermiştir. Bu durum Hz. Muhammed’e Allah’ın
verdiği değeri göstermektedir.
v Allah, birçok ayette Hz. Muhammed’e “Habibim” diye hitap etmektedir.
Ø Allah’ın Hz. Muhammed’e değer
gösterdiği kadar Hz. Muhammed de Allah’a
değer verir ve onun yolundan kendini alıkoymazdı.
v Her işte Allah’ın rızasını gözetir,
Allah’ı bolca zikreder ve kötü işleri yapmaktan kendini alıkoyardı. Örneğin bir
akşam Hz. Muhammed’in evinde Abdullah bin Abbas misafir olarak kalmıştır.
Kaldığı o akşam Hz. Muhammed’in yaptıkları hususunda şunları demiştir; “Nebi gecenin üçte birinde kalktı ve göğe bakarak
Al-İmran Suresinin son 10 ayetini okudu. Sonra abdest aldı ve namaz kıldı. Bende
onun yaptıklarını yaptım. Sonra ağladı ve ikişer ikişer olmak üzere 12 rekat ve
bir rekat vitr olmak üzere toplamda 13 rekat namaz kıldı. Sonrasında Bilal
ezanı okudu. Hz. Muhammed ezandan sonra 2 rekat namaz kıldı ve cemaate giderek
sabah namazını kıldırdı. Halbuki Hz. Muhammed’in bütün günahları bağışlanmıştı.
Ona rağmen Allah’ı bolca zikrediyordu.” Hz. Muhammed Allah’ı çok sevdiğine başka bir örnek Hz.
Aişe tarafından anlatılmaktadır. Hz. Aişe ayakları şişinceye kadar namaz kılan
peygamberi görünce ona “Ey
Allah’ın Rasulü! Senin gelmiş-geçmiş bütün günahların bağışlandı. Neden bu
kadar kendini yoruyorsun” dediğinde Hz. Muhammed, Hz. Aişe’ye
“Ey Aişe şükreden bir kulda olmayayım mı?” buyurmuştur.
v Hz. Muhammed’in Allah’ı sevdiğine
ve ona sonsuz güvendiğine başka bir örnek Sevr Mağarası olayıdır. Hz. Muhammed,
Hz. Ebubekir ile Medine’ye hicret ederken Sevr Mağarasında müşrikler tarafından
sıkıştırıldı ve yakalanmaları an meselesiydi. Hz. Ebubekir, Hz. Muhammed’e
endişelenerek kaygısını anlattı. Hz. Muhammed ise Allah’a güvenerek “Ey Eba Bekir! Üzülme Allah bizimledir” buyurarak Hz. Ebubekir’i teskin
etmiştir. Bu hususta başka bir örnek Veda Hutbesidir. Hz. Muhammed vefat
etmesine yakın Allah tarafından kendisine bir emir verildi; Müslümanlara son
defa sesleniş emri. Hz. Muhammed ise Allah’ın verdiği bu emri hakkıyla yerine getirmeye
çalıştı. Veda Hutbesi’nde kendisini dinleyen yüz bin sahabeye sürekli “Tebliğ Ettim mi?” ve “Şahid
Ol! Ya Rab!” buyurmuştur.
PEYGAMBERİMİZİN SAMİMİYETİ
Ø Hz. Muhammed doğru, dürüst
ve samimi bir insandı; ırk, cinsiyet, zengin-yoksul,
efendi-köle vs. ayırt etmeden herkesle ilgilenirdi. Hz. Muhammed’in bu özellikleri ona düşman kesilen kişiler
tarafından bile söylenirdi. Hz. Muhammed, peygamber olmadan
önce herkes ona yolculuğa çıkarken ya da emanette olduklarından emin
olmadıkları eşyalarını teslim ederlerdi. Bu denli ona “Muhammedu’l Emin” sıfatını vermişlerdi.
Ø Hz. Muhammed, kendisini dinleyen
sahabelerine 3 defa “Din
Samimiyettir” buyurdu. Ashab, Hz. Muhammed’e “Din Kime Karşı Samimi Olmaktır” diye sordu. Hz. Muhammed’de “Allah’a, Kitabı’na, Peygamberi’ne ve Müslümanların meşru
idarecilerine karşı samimi olmaktır” şeklinde
cevap verdi.
Ø İhlas ve samimiyet dinin
özüdür. Din de ibadetlerin tamamı riyadan
arındırılarak sadece Allah’ın rızasını gözetmek için yapılmalıdır. Aksi durumda
iki yüzlü insanları sevecek kimse yoktur.
NOT:
Kulun bütün davranışlarında Allah’ın rızasını gözetmesine ihlas, kullara
gösteriş olarak Allah’ın istediği davranışları sergilemeye ise riya ismi
verilir.
PEYGAMBERİMİZİN HAYATINDA TEMİZLİK
Ø Hz. Muhammed, insanların hem maddi hem de manevi olarak en temizidir.
Bu denli temizliği sever ve emrederdi.
v Hz. Muhammed “temizlik imanın yarısıdır” diyerek temizliğe verdiği önemi belirtmiştir.
v Hz. Muhammed’in tebliğ ve
tebyinini gerçekleştirdiği İslam
Dini, temizliğe önem vermiş ve ibadetlerin temel rüknü olarak inananlara
seslenmiştir. Mesela namaz kılma, Kur’ân okuma
gibi ibadetlerde maddi ve manevi anlamda temizlenmek anlamında abdesti zorunlu
tutmuştur. Keza namaz kılma esnasında çevrenin temizliğine de önem vermiştir.
(Hadesten Taharet – Necasetten Taharet)
v Hz. Muhammed, kişisel temizliğe de
büyük önem verirdi. Vücudun yıkanması, tırnakların kesilmesi, temiz
kıyafetlerin giyilmesi, güzel kokulması gibi meseleler, sahabelerine önerdiği
hususların başında gelirdi. Mesela Hz. Ömer Cuma Namazına yıkanmadan gelen ve
ter kokan birine “Bilirsin ki Resulullah
yıkanmayı emreder” demiştir. Hz. Muhammed temizliğin önemine vurgu yaparak “Bir kimse abdest alırsa ne ala! Fakat yıkanırsa daha
faziletlidir” buyurmuştur.
v Hz. Muhammed 5 vakit namaz için
alınan abdesti evin önünde akan nehirden 5 defa yıkanmaya benzetmiştir; “Sizden birinizin kapısı önünde bir nehir aksa o kişi de
onda 5 vakit yıkansa, o kimsede kirden bir iz kalır mı? İşte 5 vakit namaz da
böyledir. Allah bu namaz ile o kulun hatalarını giderir.”
v Hz. Muhammed kendi temizliği kadar çevre temizliğine de önem
verirdi. Bir gün duvara atılan tükürüğü bir taş parçası ile temizlemiş ve “Avlularınızı temiz tutun” buyurmuştur. Ayrıca insanların
gelip geçtiği ortak kullanım alanlarını, su kaynaklarının bulunduğu yerleri vs.
kirletilmesini şiddetle yasaklamıştır.
Ø Temizlik denilince akla gelen
sadece maddi temizlik olmamalı. Din, manevi temizliği de emretmektedir. İslam
da gelen ilk vahiy “Yaratan Rabbinin adıyla
oku” aslında manevi temizlikten
bahseder; kötü sözden ve ahlaktan uzak durmak manevi temizliğin tanımıdır.
Sonrasında gelen ikince vahiyde “Elbiseni
temiz tut, günahlardan uzak dur!” ifadesi ise maddi temizlikten
bahseder. Allah bir başka ayette “Müminler
temizlenmeyi sever, Allah da temizlenenleri sever” buyurarak temizliğin önemine
dikkat çekmiştir.
PEYGAMBERİMİZİN (asm) HAYATINDA NAMAZ
Ø Hz. Muhammed, peygamberliği sürecinde cemaatle kılınan bütün namazları
hastalanana kadar kıldırdı. Ancak hastalanınca namazı kıldırma görevini Hz.
Ebubekir’e verdi. Hz. Muhammed farz namazlarının
haricinde vacip ve sünnet olan namazları da kıldı. Ümmetini de namaz kılması
hususunda hep teşvik etti.
Ø Hz. Muhammed’e kendisine gelen “Yaratan Rabbinin Adıyla Oku” ilk emrinden sonra Cebrail
tekrardan geldi ve Hz. Muhammed’e abdest almayı ve namaz kılmayı öğretti. Hz.
Muhammed abdest ve namazı ilk olarak Hz. Hatice’ye sonrasında Hz. Ali’ye ve
diğer Müslümanlara öğretti. Başlangıçta (gizli tebliğ döneminde) Müslümanlar
namazlarını ıssız yerlerde ya da şehir dışında kılıyordu. Çünkü namaz
kıldıklarını gören müşrikler onlara eziyet ediyordu. Sonrasında müslümanların
sayısı artınca cemaatle namaz Erkam’ın evinde kılınmaya başladı. Başlangıçta namaz, sabah güneş doğmadan ve batmadan önce
olmak üzere 2 vakit kılınmaktaydı. Artı olarak Hz. Muhammed’e Allah tarafından
bir de gece namazları emredildi.
Ø Günümüzdeki şekliyle namaz
(Sabah-Öğle-İkindi-Akşam-Yatsı) Hz. Muhammed’e hicretten 1,5 yıl önce İsra (Hz.
Muhammed’in Burak Atı’na bindirilip bir gece Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksa
’ya yürütülmesi) ve Miraç olayında (Hz. Muhammed’in göğe yükseltilmesi)
emredildi. Böylece namaz ergenlik çağına gelen her akıllı Müslümana farz
kılındı.
Hz. Muhammed namaz hususunda çocukların 7 yaşından itibaren uyarılması
gerektiğini buyurmuştur.
Ø Hz. Muhammed’den önceki
peygamberlerde de namaz ibadeti vardı. Hatta Hanifler (Hz. İbrahim dini
geleneğine bağlı olan ve tevhid inancına sahip kimseler), Kâbe’ye yönelip
cahiliye döneminde namaz ibadetini gerçekleştirmekteydiler.
Ø İnsanı manevi kirlerden arındıran
namaz, İslam’da en önemli ibadetlerden bir tanesidir. Bir keresinde bir sahabe
Hz. Muhammed’e gelir ve “Ey
Allah’ın Resulü! İbadetlerin en faziletlisi nedir?” diye sorumuştur. Hz. Muhammed ise “Vaktinde kılınan namazdır.” buyurmuştur. Namaz hem ahirette hem de dünyada olmak
üzere hayrı olan bir ibadettir.
PEYGAMBERİMİZİN (asm) BEŞERî
ÖZELLİKLERİ
NOT:
Şemail kavramı, Hz. Muhammed’in fiziki ve ahlaki özelliklerini ifade eder.
Konuşması ve Davranışları
Ø Hz. Muhammed, biriyle karşılaştığı zaman muhakkak selam verir,
kaşsısındakinin anlayacağı şeklinde konuşur, az sözle çok şey anlatır ve çoğu
zaman sükut ederdi.
Ø Hz. Muhammed’in üslubu
naif idi. Dıştan bakıldığı zaman hüzünlü ve düşünceli görünürdü. Genellikle ise dişleri görünecek
tarzda tebessüm ederek gülümserdi.
Ø Karşılaştığı kişilere
sıcakkanlı ve sevecen davranırdı. İki Müslüman karşılaştığı zaman ise musafaha yapılmasını
tavsiye ederdi.
Ø Hz. Muhammed, her işine besmele ile başlamaya özen gösterir, yemeği sağ
eliyle yer yemek bitince de “Elhamdülillah” diyerek sofradan kalkardı. Yemek
önce ve sonra ağzını ve ellerini yıkamayı da eksik etmezdi.
Ø Hz. Muhammed, temiz
giyinmeye özen gösterir ve güzel kokular sürünmeyi severdi. Ayrıca
Hz. Muhammed, bir Müslümanın bir Müslümanda 5 hakkının olduğunu söylemiş ve bir
Müslümanın bu haklara riayet etmesi gerektiğini vurgulamıştır; Selamı almak, hastayı ziyaret etmek, cenazeye iştirak
etmek, davete icabet etmek ve aksırana “yerhamukellah” demek.
Mütevaziliği
Ø Hz. Muhammed, insanlar ile olan ilişkilerinde alçakgönüllü davranmaya
özen gösterirdi. Cemiyetlerde kendisine has bir ayrılmasını talep etmez,
topluluğa vardığı zaman boş bulduğu bir yere otururdu.
Ø Hz. Muhammed, insanlar ile
iletişime geçtiği vakit onlara iltifat eder ve onlara öyle bir değer verirdi ki
o kimse peygamberin en çok kendisine değer verdiğini düşünürdü. Allah
Hz. Muhammed’in bu özelliği ile alakalı olarak şöyle buyurmuştur; “Allah’ın
rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak
davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. ...”
Ø Hz. Muhammed, kendisinin
ilahlaştırılmamasını ve kendisinin sadece bir kul olduğunu emretmiştir. Bu
hususta Allah, şöyle buyurmuştur; “Nasrânîler’in
Meryemoğlu’nu
(Hz. İsa’yı (a.s.)) batıl ve aşırı surette yücelttikleri gibi, sakın sizler de beni yüceltmede aşırı
gitmeyiniz. Şüphesiz
ki, ben ancak bir kulum. Onun için bana Allah’ın kulu ve Resulü deyiniz.”
Ahlakı
Ø Hz. Muhammed, yumuşak huylu, kötülüğü sevmeyen, güler yüzlü, ayrımcılık
yapmayan çirkin sözü olmayan, kibri olmayan, aşırıya kaçmayan- ki Hz. Muhammed
bu hususta “Sevdiğin kimseyi ölçülü sev; olur ki bir gün o, senin buğz ettiğin
kimse oluverir. Buğz ettiğin kimseye de ölçülü buğz et. Olur ki günün birinde
sevdiğin bir kimse oluverir.”-, kendisini ilgilendirmeyen meselelere karışmayan
vs. bir kimseydi. Allah, Hz. Muhammed’i Müslümanlara her yönden olduğu gibi
ahlak yönünden de yol gösterici olsun diye gönderilmiştir. Allah bu hususta “Ve Şüphesiz sen büyük bir ahlak üzerisin” ve “Şüphesiz
ki Allah’a, ahiret gününe iman edenlerle Allah’ı çok anan kimseler için Allah’ın
elçisinde güzel bir örneklik vardır” buyurmaktadır.
Hz. Muhammed ise bu hususta “Ben
güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” buyurmuştur.
Yorumlar
Yorum Gönder