PEYGAMBERLİK VE
PEYGAMBERİMİZ
Hz. İBRAHİM
1.
Hz. İbrahim, tarihte kendilerine sayısız nimet verilen ancak Allah’ı unutup
putlara ve yıldızlara tapan Bâbil Medeniyeti ’ne gönderilmiş bir peygamberdir. Hz. İbrahim, Allah’ın Dostu (Halilullah) olarak tanınır. Misafiri, dostluğu vs. çok
severdi. Misafirlerine çok güzel sofralar kurardı. Bu denli günümüzde güzel sofralara Halil İbrahim Softası ismi verilir.
2.
Hz. İbrahim, peygamberliği süresince ailesi ve toplumu olmak üzere herkesi tek
olan Allah’a davet etti. Toplumuna yemeyen, içmeyen, görmeyen,
duymayan, akletmeyen vs. putlara tapmanın anlamsız olduğunu anlattı. Ancak
kimse ona inanmadı.
3.
Hz. İbrahim, Nemrut ismi verilen ahmak bir kralın yönettiği şehirde yaşıyordu. Nemrut, bir gün Hz. İbrahim’in
dediklerini duyarak onu yanına çağırdı ve “Rab
olan benim, sen başka Rab olan Allah’a tapılmasını istiyormuşsun?” diye sordu. Hz. İbrahim ise “benim Rab olan Allah’ım yaşatır ve öldürür, sen bunu yapabilir
misin?” diye sorduğunda ahmak Nemrut,
idam cezasına çarptırılan bir adam getirttirir ve onu salıverir. Daha sonra suçsuz
bir adamın kafasını kestirir ve Hz. İbrahim’e dönerek “Bak! İlk adam, ölecekti. Ama ben onu saldım. Yani yaşattım. İkinci
adam ise yaşayacaktı. Ben ise onu öldürdüm. Ben de yaşatırım ve öldürürüm.” dedi. Hz. İbrahim, Nemrut’un bu tavrı karşısında
“benim Allah’ım güneşi doğudan doğdurur, batıdan batırır.
Hadi sen de tam tersini yap da göreyim” deyince Nemrut, bu cevap karşısında susmak
zorunda kaldı.
4.
Hz. İbrahim’in toplumunun bir geleneği vardı;
bayram günü güzel yemekler yapar, putların önüne koyar sonrasında ise gidip eğlenirlerdi.
Eğlence dönüşü ise yemekleri yerlerdi. Bir bayram günü İbrahim’in babası Azar,
Hz. İbrahim’e eğlenceye gelip-gelmeyeceğini sordu. Hz. İbrahim ise hasta
olduğunu söyleyerek gelmeyeceğini söyledi. Hz.
İbrahim, toplumdaki herkes şehirden çıkınca put odasına girdi ve en büyük hariç
bütün putları kırdı. Putları kırdığı baltayı ise en büyük putun boynuna astı.
Eğlenceden dönen kavim bu durumu görünce şok oldular ve bunu yapanı araştırmaya
başladılar. İçlerinden bir tanesi putları diline dolayan İbrahim isimli bir
gencin olduğunu söyledi. Böylece İbrahim’i olay yerine durumu anlamak için
çağırdılar.
5.
Hz. İbrahim, kendisine bu durum sorulunca durumu
en büyük puta sormalarını hatta baltanın onun boynunda olduğunu muhtemelen bu
işi onun yaptığını söyledi. Putperestler bu savunma karşısında sessizliğe
büründüler ve bunu putların yapamayacağını söylediler. Hz. İbrahim ise madem putların böyle bir şey yapamayacağını
biliyorsunuz o halde neden bu aciz putlara tapıyorsunuz diye putperestlere
söylendi. Bu durum karşısında öfkesine yenik düşüne Nemrut, Hz. İbrahim’i ateşte
yakmaya karar verdi.
6. Nemrut, toplanan odunlar ile büyük bir ateş yaktı ve mancınıkla Hz. İbrahim’i ateşin tam ortasına attı. Fakat Allah, ateşe “Ey Ateş, İbrahim’e karşı serin ve esenlik ol” diye emir verdi. Ateş ise bu emir karşısında boyun eğdi.
Hz. NUH
1.
Peygamberler görevlerini yerine getirirken
birçok zorluklar ile karşılaşmaktadırlar. Şiddetli zorluklara karşı göğüs geren
peygamberlere “Ulû’l-azm” ismi verilmektedir. Bu peygamberlerden bir tanesi de Hz. Nuh’tur.
2.
İnsanların ikinci atası olarak bilinen Hz. Nuh, 950 yıllık yaşamını kendisine çok az inanan olmasına rağmen İslam’ı anlatmak ile geçirmiştir.
3.
Hz. Nuh, dini kavmine anlatınca “Bu ancak cinnet geçirmiş bir adamdır…” diyerek Hz. Nuh’a karşı
çıkıyorlardı. Hz. Nuh ise onların bu söylemlerine karşılık “Rabbim! Beni yalanlamalarına karşın bana yardım et!” diye Allah’a dua etti.
4.
Allah, Hz. Nuh’a, bir gemi yapması ve gemiye her canlıdan birer çifti, inanları ve
ailesini alması hususunda
emir verdi. Ancak Hz. Nuh’un ailesi, Hz. Nuh’a güvenmedi ve gemiye binmedi. Gemiye binmeyenler ise çıkan bir tufan neticesinde helak oldular.
Gemiye binenler ise kurtuldular.
PEYGAMBERLERİN
ÖZELLİKLERİ
1.
Allah’ın emir ve yasaklarını insanlara bildirmek adına Allah’ın elçi
olarak seçtiği üstün özellikli insanlara peygamber ismi verilir. Bu peygamberlerden kendilerine kitap indirilenlere “Rasul”, kitap indirilmeyen ve
sadece davet etmekle yükümlü olanlara ise “Nebi” ismi verilir.
2.
Tarihi sürece baktığımızda muhakkak her topluluğa peygamber gelmiştir. Ancak Kur’ân’da sadece 25 peygamberin ismi geçmektedir. Peygamberlerin, peygamber görevleri olduğu gibi aynı zamanda insandırlar; doğar, büyür, ölür, bir dili konuşur, evlenir
vs. Muhakkak ahirette yaptıklarının karşılıklarını da
alırlar.
3.
Peygamberler, vehbîlik özelliğine sahiptir; Allah tarafından seçilmişlerdir. Yani üstün
özelliklere sahip insanlar kendi istekleri ile peygamber olmazlar.
4.
Peygamberler, Allah tarafından kendilerine indirilen vahiyleri eksiksiz bir
şekilde insanlara ulaştırırlar. Onların bu özelliğine tebliğ ismi verilir.
5.
Peygamberler, mucize gösterirler. Allah, onlara yaşadıkları dönemin meşhur olan
şeyini mucize olarak verir. Bu mucize onların
peygamberliğini ispat etmesi için verilir.
6.
Peygamberler, sıdk özelliğine sahiptir; doğru sözlü ve dürüst olurlar.
7.
Peygamberler, emanettir; peygamberlikten önce-sonra her bakımdan güvenilir
insandırlar.
8.
Peygamberler, fetânet özelliğine sahiptir; çok zeki ve akıllıdırlar.
9.
Peygamberler, ismettir; peygamberlik görevlerini yerine getirirken günahlardan
Allah tarafından korunurlar. İnsan halinde oldukları zamansa günah işlemeyi
sevmezler. Peygamberlerin insan hallerinde işledikleri ufak günahlara zelle ismi verilmektedir.
PEYGAMBERLERİN GÖREVLERİ
1.
Allah, varlığı
kendinden olan bir varlıktır; hep
vardı ve var olacaktır. Allah, ilk olarak yerleri ve gökleri yarattı.
Sonrasında cinleri ve melekleri sonrasında ise sudan hayvanları yarattı. En son
olarak ise eşref-u mahluk olan insanı yarattı ve dünyadaki her şeyin onun hizmetine
sundu. Allah, insanlara isteklerini ulaştırması için yine
insanlar arasından peygamberler göndermiştir. Allah, her millete muhakkak peygamber
göndermiştir. Bu peygamberleri belli başlı görevleri vardır;
ü
Tebliğ, peygamberin görevlerinden bir tanesidir; peygamberler
Allah’tan aldıkları emir ve yasakları hiçbir değişikliğe uğratmadan insanlara
bildirirler. Yani peygamberler, İslam’ı hiç değiştirmeden anlatırlar.
ü Tebyin, peygamberlerin insanlara
İslam ile alakalı bildirdiklerini açıklaması demektir. Yani peygamberlerin İslam’ı açıklamasına denir.
ü Temsil, peygamberlerin insanlara
İslam ile alakalı açıkladıklarını hayatlarında uygulamalı olarak göstermesidir.
Yani peygamberlerin İslam’ı hayatlarında göstermesidir.
ü Tezkiye, peygamberlerin Allah’ın
emirlerini insanlara anlatarak onları manevi kirlerinden
temizlemesi manasına gelir.
SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED
(SAV)
1.
Hz. Muhammed’i diğer peygamberlerden ayıran
önemli dört mevzuu vardır;
ü Tarihi sürece baktığımızda birçok
peygamberin geldiği görmekteyiz. Her ne kadar Kur’ân’da 25
Peygamber ismi geçse de bir rivayete göre 125
bin diğer rivayete göre 225 bin peygamber geldiği kaynaklarda ifade edilmektedir.
Allah, muhakkak her topluluğa bir peygamber göndermiştir. Ancak Hz. Muhammed, bu peygamberlerin sonuncusudur. Bu denli ona “hâtemu’l
enbiyâ (peygamberlerin sonuncusu)” ismi verilir. Aynı zamanda Hz. Muhammed’e bu
özelliğinden ötürü “ahir zaman peygamberi” ismi de verilmiştir.
ü
Hz. Muhammed, insanlara ve cinlere
gönderilmiştir.
ü
Hz. Muhammed’e nazil olan Kur’ân-ı Kerim,
evrenseldir. Kur’ân-ı Kerim, Hz. Muhammed’e verilen en büyük mucizedir.
ü
Hz. Muhammed, bütün peygamberlerden üstündür.
Yorumlar
Yorum Gönder