Ana içeriğe atla

MUSEVİ HAHAMBAŞILIĞI

İMAM HATİP DERSLERİM

 MUSEVİ HAHAMBAŞILIĞI

1. Türkiye’deki Yahudilere Musevi denir.

2. Haham kelimesi sözlük anlamı olarak İbranice ve Aramice’de "bilge, yetenekli kişi" anlamına gelmektedir. Terim olarak ise Tanah (Yahudi Kutsal Kitabı) ve Talmud (Tanah’ın yorumu, tefsiri) üzerinde yeterli eğitimi alıp sonrasında belirli bir Yahudi cemaatine ruhani önderlik yapan kişiye denilir. Bir başka deyişle Musevi din adamıdır.

3. Hahamların görevleri;

Ø    Dinî konularda öğreticilik

Ø    Sinagogun idaresi, ayinleri, evlilik, cenaze gibi merasimleri yönetme

Ø    Vaaz ve irşad gibi görevleri

Ø    Bununla birlikte hahamlığı, Hıristiyanlık’taki ruhban sınıfı olarak düşünmek yanlış olur. Hahamlar kendi işleriyle meşgul olmakla beraber dinî görevleri de yerine getirebilir. Günümüzde Ortodoks Yahudilik kadınların haham olmasını uygun bulmaz. Fakat Reformist Yahudilerde kadın hahamlar vardır.

4. Yahudiler yaşadıkları hemen hemen her ülkede Yahudilerin çıkarlarını korumak, dinî yaşayışlarını yönlendirmek ve Yahudi olmayan yönetimlerle Yahudi cemaatleri arasındaki ilişkileri düzenlemek gibi birtakım gerekçelerle hahambaşılıklar kurmuşlardır.

5. Günümüzdeki en önemli hahambaşılık İsrail içeresindedir. Ancak şunu belirmek gerekir ki dünyadaki tüm Yahudilerin bağlı olduğu bir hahambaşılık makamı yoktur.

6. Osmanlı İmparatorluğu’nda hahamlık resmî bir makam olarak 1835 yılında tanınmıştır. Çünkü Osmanlı’da gayrimüslim unsurlar "millet" sistemi ile yönetilmekteydi. Bu sisteme göre Yahudilere ve diğer tüm azınlıklara din, dil, eğitim ve özel iç hukukları hususunda bir takım serbestlik verilmiş ve bunların sevk ve idaresi ilgili dinî grubun liderine bırakılmıştı. Onların çözemedikleri hususlarda Osmanlı Devleti'nin hukuku devreye girmekteydi.

7. Günümüzde Türkiye’de Beyoğlu’nda hahambaşılık, görevini icra etmeye devam etmektedir.

NOT: II. Beyazıt, 1492 yılında Elhamra Kararnamesi ile (Endülüs Emevî devletini İspanya toprakları üzerinde hakimiyetinin bitmesiyle birlikte Yahudilerin soykırıma uğraması) İspanya’yı terk etmek zorunda bırakılan Yahudilere kucak açmış; Kemal Reis komutasında Osmanlı donanmasını İspanya’ya göndererek, 150 bin Yahudi’nin güvenle, Osmanlı topraklarına ulaşmasını sağlamıştır.

Yorumlar

EN ÇOK OKUNANLAR

İMAN VE İSLAM

 İMAN VE İSLAM Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 1.                Allah’a ve Hz. Muhammed’e karşı inancımızı ifade ettiğimiz ve inancın özü olarak nitelendirilen ifadelere   “ Kelime-i Tevhid”  ve “Kelime-i Şehadet” ismi verilir.  Şayet bir kimse bu sözleri kalben söylerse (dil ve kalp) Müslüman olur. Kelime-i Tevhid 1.                “La İlahe illallah. Muhammedun Rasulullah. (Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed, Allah’ın Rasulüdür)”   ifadesi kelime-i tevhid deyince anlaşılan lafızlardır. Bu sözü söylemiş olan kimse  Allah’ın tek ilah olduğunu ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğunu   kabul etmiştir. 2.                İslam dini, tevhid dinidir;   tek olan Allah’a inanç duyma dinidir.   Tevhid ’in zıddı ise şirktir.   Şirk, Allah’ı ortak koşmak manasına gelmektedir.  3.                Müslümanlar şirkten uzak durmalıdırlar ki bunun için   kelime-i tevhid-i sık sık tekrar etmeliler ve hayatlarına tatbik etmelidirler;   Yüce Allah’ın var olduğunu, bir olduğunu ve her şeyin

İBADET VE İNSAN

İBADET VE İNSAN 1.                İmanın Göstergesi İbadet 1-               İnanmak ve tasdik etmek manasına gelen  iman etmek,  Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kaza ve kadere (hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine) inanmak  manasına gelmektedir.  2-               Teslim olmak manasına gelen   ibadet,  Allah’a kul olmak   demektir. 3-               Kainattaki bütün varlıkların var olma sebebi Allah’tır.   Yani bütün varlıklar, varoluşlarını Allah’a borçludurlar.  O halde onlarda sonsuz bir bağlılıkla Allah’a itaat etmelidirler.  Bu hususta Allah  “Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa-sola dönmektedir”  buyurmaktadır.  4-               Dünyada var olan her bir varlığın bir amacı vardır.   Bu hususta Allah  “Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık”  buyurmaktadır.  Bu canlılar içerisinde insan da vardır ki onun da dünyada bir görevi vardır.   Allah

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD (1. VE 2. HAFTA)

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD  HARFLERİN MAHREÇLERİNİN TELAFFUZU 1- Kur’ân-ı Kerim’in  kendine has usulü ve fonetiği  vardır. Buna uygun olarak okunması için ise  harflerin mahreçlerini tam ve doğru olarak telaffuz etmek  gerekir. Bu yüzden Müslümanlar, Kur’ân da harflerin mahreçleri hususunda ki eğitime önem vermişler ve  tashih-i huruf ismi verilen eğitim yöntemini  geliştirmişlerdir. 2- Tashih-i huruf dersi  fem-i muhsin  ismi verilen kişiden alınmalıdır. 3- Kur'ân harflerinin   mahreç bölgesi üçtür; Dil (diş/damak), Dudak, Boğaz. 4- Mahreç bölgelerinden boğaz,  kendi içerisinde boğazın ağza yakın olan kısmı (çıkan harfleri غ خ), boğazın orta kısmı (çıkan harfleri ح ع) ve boğazın ağza uzak olan kısmı (çıkan harfleri ا ه)  şeklinde 3 bölüme ayrılmaktadır. 5- Mahreç bölgelerinden olan  dudak bölgesinden ise üst ön dişlerin ucu ile alt dudağın içinin ısırılmasıyla ف, dudakların öne toplanmasıyla و, dudakların normal halindeyken kuvvetlice kapanmasıyla ب ve d