Ana içeriğe atla

ERMENİ KİLİSESİ

İMAM HATİP DERSLERİM

 ERMENİ KİLİSESİ

1. Ermeni Kilisesi kökeni havari Tadeos ve Bartolomeos’a dayanır. Fakat bu kilisenin asıl gelişmesi, 301 yılında Aziz Gregorios (Gregor) liderliğinde olmuştur ve Hristiyanlık, Ermeni Krallığının resmi dini olarak kabul edilmiştir. Böylece Ermeniler Hristiyanlığı toplu olarak kabul eden ilk devlet olmuştur.

2. Ermeni Kilisesi’nin ana merkezi, Gregorios’un Erivan yakınındaki Eçmiyazin’de kurduğu ilk Ermeni Kilisesidir.

3. 451 yılında yapılan Kadıköy Konsili Ermeni Kilisesi tanımamış ve böylece Hristiyanlar içerisinde bağımsız bir kol olarak ortaya çıkmıştır. Fatih Sultan Mehmet Ermeni Cemaatiyle yakından ilgilenmekteydi. 1461 yılında Bursa’daki Ruhani Reislik makamını Patriklik seviyesine yükseltmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in bu hamlesi ile bütün Osmanlı Topraklarındaki Ermeniler, İstanbul Ermeni Patriğini (Kumkapı’da) “milletbaşı” olarak kabul etmişlerdir.

4. 18. Ve 19. Yüzyıllarda Katolik ve Protestanlar, Ermenileri kendi mezhebine çekmek için bazı faaliyetlerde bulunmuşlarsa da bunu becerememişlerdir. Ama bu çabaların sonucunda Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan kiliseleri meydana gelmiş ve kadîm Ermeni Kilisesinden ayrılmıştır.

Ermeni Kilise ’sinin Diğer Kiliselerden Farkı

1. Ermeni Kilisesi Ermenilerin mensup olduğu milli bir kilisedir. Yani Ermeni ırkından olmak ile bu kilisenin müntesibi olmak aynı görülür.

2. Ermeni Kilisesi’nde ruhban sınıfı vardır. Kilisenin en üst ruhani liderine, Katoğikos/Katolikas denir. Katolikas haricinde Ermeni Kilisesinde rahip sınıf Diyakoz (rahip yardımcısı), Rahip, Piskopos, Patrik makamlarından meydana gelmektedir. Katoğikos yanılmaz değildir. Piskoposlar ve piskopos adayları evlenemez. Rahip sınıfından evlenmiş olanlar Piskoposluk makamına çıkamazlar.

3. Ermeni kilisesi miafizit (monofizit) görüşünü savunur. Miafizit öğretisi, Hz. İsa’da hem tanrısal hem de insanı tabiatın birleştiğine dayanır. Bu mevzuda Katolik, Ortodoks ve Protestan mezhepleri diofizit (iki tabiat) anlayışını kabul ederken Ermeni Kilisesi bunu reddeder. Diofizit öğretisi Hz. İsa’da iki tane tabiatın birbirine karışmadan ve birleşmeden aynı anda bulunduğu görüşüdür.

4. Komünyon ayininde ekmeğe maya, şaraba ise su katmazlar. Hepsinin saf olarak kullanılmasını isterler.

5. Altı sakramenti kabul eder; Son/Hasta yağlama sakramentini kabul etmez.

6.  Ermeniler, kiliselerdeki ikonları (resim/heykel) putperest âdeti sayarlar ve evlerinde ikon bulundurmazlar.

7. Noel’i, 6 Ocak’ta kutlarlar.

8. Zina dışında boşanmaya izin verilmez.

9. Günümüzde yaklaşık 3,5 milyon civarında Ermeni Kilisesi’ne mensup kişinin olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’de İstanbul, İskenderun ve Hatay’da Ermeni Kilisesi’ne mensup 60.000 civarında insan bulunmaktadır.

10. Bir kilisenin Ermeni Kilisesi olduğunu ana kubbesine bakarak ayırt etmek mümkündür. Kilisenin ana kubbesi bir kule olup tepesi koni biçiminde bir külah ile örtülmüştür.

Yorumlar

EN ÇOK OKUNANLAR

İMAN VE İSLAM

 İMAN VE İSLAM Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 1.                Allah’a ve Hz. Muhammed’e karşı inancımızı ifade ettiğimiz ve inancın özü olarak nitelendirilen ifadelere   “ Kelime-i Tevhid”  ve “Kelime-i Şehadet” ismi verilir.  Şayet bir kimse bu sözleri kalben söylerse (dil ve kalp) Müslüman olur. Kelime-i Tevhid 1.                “La İlahe illallah. Muhammedun Rasulullah. (Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed, Allah’ın Rasulüdür)”   ifadesi kelime-i tevhid deyince anlaşılan lafızlardır. Bu sözü söylemiş olan kimse  Allah’ın tek ilah olduğunu ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğunu   kabul etmiştir. 2.                İslam dini, tevhid dinidir;   tek olan Allah’a inanç duyma dinidir.   Tevhid ’in zıddı ise şirktir.   Şirk, Allah’ı ortak koşmak manasına gelmektedir.  3.                Müslümanlar şirkten uzak durmalıdırlar ki bunun için   kelime-i tevhid-i sık sık tekrar etmeliler ve hayatlarına tatbik etmelidirler;   Yüce Allah’ın var olduğunu, bir olduğunu ve her şeyin

İBADET VE İNSAN

İBADET VE İNSAN 1.                İmanın Göstergesi İbadet 1-               İnanmak ve tasdik etmek manasına gelen  iman etmek,  Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kaza ve kadere (hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine) inanmak  manasına gelmektedir.  2-               Teslim olmak manasına gelen   ibadet,  Allah’a kul olmak   demektir. 3-               Kainattaki bütün varlıkların var olma sebebi Allah’tır.   Yani bütün varlıklar, varoluşlarını Allah’a borçludurlar.  O halde onlarda sonsuz bir bağlılıkla Allah’a itaat etmelidirler.  Bu hususta Allah  “Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa-sola dönmektedir”  buyurmaktadır.  4-               Dünyada var olan her bir varlığın bir amacı vardır.   Bu hususta Allah  “Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık”  buyurmaktadır.  Bu canlılar içerisinde insan da vardır ki onun da dünyada bir görevi vardır.   Allah

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD (1. VE 2. HAFTA)

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD  HARFLERİN MAHREÇLERİNİN TELAFFUZU 1- Kur’ân-ı Kerim’in  kendine has usulü ve fonetiği  vardır. Buna uygun olarak okunması için ise  harflerin mahreçlerini tam ve doğru olarak telaffuz etmek  gerekir. Bu yüzden Müslümanlar, Kur’ân da harflerin mahreçleri hususunda ki eğitime önem vermişler ve  tashih-i huruf ismi verilen eğitim yöntemini  geliştirmişlerdir. 2- Tashih-i huruf dersi  fem-i muhsin  ismi verilen kişiden alınmalıdır. 3- Kur'ân harflerinin   mahreç bölgesi üçtür; Dil (diş/damak), Dudak, Boğaz. 4- Mahreç bölgelerinden boğaz,  kendi içerisinde boğazın ağza yakın olan kısmı (çıkan harfleri غ خ), boğazın orta kısmı (çıkan harfleri ح ع) ve boğazın ağza uzak olan kısmı (çıkan harfleri ا ه)  şeklinde 3 bölüme ayrılmaktadır. 5- Mahreç bölgelerinden olan  dudak bölgesinden ise üst ön dişlerin ucu ile alt dudağın içinin ısırılmasıyla ف, dudakların öne toplanmasıyla و, dudakların normal halindeyken kuvvetlice kapanmasıyla ب ve d