Ana içeriğe atla

KONFÜÇYANİZM

 İMAM HATİP DERSLERİM

KONFÜÇYANİZM

1. Konfüçyanizm’in Tarihçesi

1. Konfüçyanizm, MÖ 6. yüzyılda Çin’de ortaya çıkan ve Konfüçyüs’ün öğretilerinden yola çıkarak geliştirilen ahlak temelli bir dindir.

2. Konfüçyüs, Çin’in etkili düşünürlerinden olmasına karşı hayatı ile alakalı fazla malumat eserlerde mevcut değildir. Rivayete göre Konfüçyüs, Zhou Hanedanlığı döneminde MÖ 551-479 yılları arasında yaşamıştır.

3. Hayatının ilk yıllarında yoksul bir hayat sürmesine rağmen öğrenme merakı sayesinde kendisini geliştirmiştir. Özellikle sanat, müzik ve Çin’in kadim kültür ve düşüncesi konusunda bir hayli istekli olmuştur ve müziğin ahlaki bir yanı olduğunu düşünmüştür. Yaşamış olduğu dönemin siyasi ve toplumsal sorunlarından kurtuluşun, Çin’in geleneksel değerlerine tekrar dönüşle mümkün olduğunu kanısına varmıştır.

4. Konfüçyüs düşüncelerini yaymak adına 12 yıl boyunca Çin’in değişik bölgelerinde birbiriyle savaşan ve hüküm süren kralları etkilemek adına dolaşmıştır. Fakat görüşlerine itibar eden kimseyi bulamayınca kendi ülkesine dönmüş ve hayatının son 5 yılını meşhur kitaplarını yazma, öğrenci yetiştirmek ile geçirmiştir. Ölümü ile birlikte öğretileri hızla yayılmış ve mezarı ziyaret yeri olmuştur.

5. Konfüçyüs’ün öğretileri 2500 yıl boyunca Çin’in tarihi ve kültürünü derinden etkilemiştir. Öğretiler ile ulaşılmak istenen amaç sosyal düzen ve sağlam bir toplum inşası olmuştur.

6. Kültür Devrimi (1966-1976) sonrasında Konfüçyanizm devrim karşıtı ilan edilerek yasaklanmıştır.

7. Konfüçyanizm’in Kronolojik Tarihi;

Ø    MÖ 1046-221 Zhou Hanedanlığı

1.  Savaşan Devletler Dönemi (MÖ 478-221): Beyliklerin üstünlük sağlamak için birbirleriyle savaştı ve böylece iç çatışmalar arttı. Bunun sonucunda ise ahlaki değerler zayıflamıştır.

2. Yüz Düşünce Okulu: Çağın sorunlarına çözüm arayışında yüzlerce düşünce okulu ortaya çıkmıştır.

3. Konfüçyüs bu dönemde yaşadı ve öğretilerini yaymıştır.

Ø    MÖ 221-206 Çin Hanedanlığı

1. Beylikler Savaşı'nı Çin Hanedanlığı kazanmıştır.

2. Katı bir yönetim tarzı benimsemiştir.

3. Konfüçyanizm yasaklamış, bu dine ait kitaplar yakılmış ve bilginleri öldürülmüştür

Ø    MÖ 206 MS 225 Han Hanedanlığı

1. Daha huzurlu ve özgür bir ortam sağlanmıştır.

2. Konfüçyanizm Çin’in resmî dini olmuştur.

3. Konfüçyüs için mabed inşa edilmiş ve onun adına kurban törenleri başlanmıştır.

Ø    MS 960 – 1644 Han Hanedanlığı

1. Konfüçyanizm’in devlet dini olma özelliği devam etmiştir.

Ø    MS 1893 – 1976 Mao Zedong Dönemi

1. Hanedanlıklar Dönemi sona ermiştir.

2. 1912’de Konfüçyanizm devlet dini olmaktan çıkartılmıştır.

3. Kültür Devrimi (1966-1976) sonrasında Konfüçyanizm devrim karşıtı ilan edilerek yasaklanmıştır

Ø    MS 1976-2017 Modern Dönem

1. Konfüçyanizm Çin’de oldukça zayıflamıştır.

2. Konfüçyüsçü düşünceyle Batı felsefesini birleştiren yeni Konfüçyüsçülük akımı ortaya çıkmıştır.

3. Tayland ve Tayvan gibi ülkelerde daha yaygındır.

2- Konfüçyanizm’de İnanç, Ritüeller, Semboller ve Kutsal Mekânlar

1.               Konfüçyanizm’de ahlak ön plandadır. Bu yüzden Tanrı, ruh ve ölüm ötesi gibi metafizik sorularla neredeyse hiç ilgilenilmemiştir.

2.1- Tanrı Anlayışı

1.               Konfüçyüs, Tanrı hakkında konuşmamıştır. Fakat eski Çin dinindeki Tien (Gök) kavramını, öğretisinde kullanır.

2.               Tien yüce varlık, ahlaki düzenin kaynağı ve tabiatı düzenleyen güç olarak ifade edilir.

2.2- Ahiret Anlayışı

1. Konfüçyüs, kıyamet ve ahiretten söz etmez. Ona göre öldükten sonraki hayatın iyi olması, kişinin bu dünyadaki yaşantısına bağlıdır. Bu dünyada iyi olan öte dünyada da iyi olacaktır.

2.3- Kutsal Kitap Anlayışı

1.Konfüçyüs, yaşarken düşüncelerini yazıya geçirmediği için fikirleri değişmeden günümüze kadar gelememiştir.

2. Onun düşünceleri büyük oranda, ölümünden sonra öğrencilerinin anlattıklarından yola çıkarak derlenmiş "Konuşmalar" (Lun Yu) adlı kitapta yer alır.

3. Konfüçyüs’ün diğer kitapları, Konfüçyüs’ün öğrencilerine okutmak için derlemiş olduğu eski Çin Metinleridir. Bu metinler Han Hanedanlığı döneminde Konfüçyanizm’in kutsal kitabı olarak kabul görmüştür.

2.4- Ahlak Anlayışı

2.4.1- Beş Temel İlişki

Konfüçyüs’ün amacı insanlar arasında uyumlu bir ilişkiyle yöneltilen sağlıklı ve ideal bir toplum inşa etmektir. Sağlıklı bir toplumsal yapı beş temel ilişkinin sağlıklı olmasına bağlıdır. Beş temel ilişki, ahlaki olarak bir kimsenin toplumsal yapıdaki yeri olarak tanımlanmaktadır.  Bu ilişkide karşılıklı olmak önemli bir rol oynar. Otoriteye ve büyüklere saygı ve itaat, küçüklere ise hoşgörü ve merhamet gerekir. Konfüçyanizm’de beş temel ilişki;

NOT:

Ø Konfüçyüs’e Göre Erdemli Yönetici: "Memleketini erdemi ile yöneten bir kimse, yerini daima koruyabilen ve bütün yıldızların kendisine tabi olduğu kutup yıldızı gibidir." (Konfüçyüs, Konuşmalar, C 2, s.1.)

Ø "Eğer halk kanunlarla yönetilir ve cezalarla yola getirilmek istenirse, onlar kendilerini cezalardan kurtarmaya çalışacaklar, fakat hiç utanmayacaklardır. Eğer onlar erdemle yönetilir ve terbiye icaplarıyla yola getirilmek istenirse, utanacaklar ve böylece iyi olmaya çalışacaklardır." (Konfüçyüs, Konuşmalar, C 2, s.3)

 NOT:

Ø Konfüçyüs’e Göre Üstün İnsan: Konfüçyanizm’in gayesi, erdemli ve üstün insan yetiştirmektir. Konfüçyüs’e göre insan özü itibarıyla iyidir. İyilik öğrenilebilen bir niteliktir. Bu nedenle herkes iyi olabilir. Konfüçyüs’ün üstün insan tanımında soyluluğu değil, erdemi esas alması bir devrimdir. Ona göre öğretimde sınıf farkı olmamalıdır. (Konfüçyüs, Konuşmalar, C 15, s. 38)

Ø  "Büyük ve üstün insan erdemi, küçük insan ise rahatını düşünür. Üstün insan kanunlar üzerinde kafa yorar, küçük insan ise kendi faydasını arar." (Konfüçyüs, Konuşmalar, C 4, s. 11)

Ø "Büyük ve üstün insan, daima memnun ve rahattır. Küçük insan ise daima üzüntü ve telaş içindedir." (Konfüçyüs, Konuşmalar, C 7, s. 36)

Ø Junzi: Konfüçyanizm’de "beyefendi" anlamına gelen bir terimdir. Junzi, "Kendin için istemediğin şeyi başkalarına yapma" altın kuralına göre davranan kimsedir.

ØRen (Doğru Davranış): İnsanlık erdemi demektir. Bütün erdemleri kendisinde barındıran kişi mükemmel insandır.

Konfüçyüs, erdem (ren) arayan bir kimsenin uyması gereken kuralları şöyle özetler; “Münasebetsiz bir şey görmemeli, münasebetsiz bir şey duymamalı ve münasebetsiz bir şey yapmamalıdır”

Ø İdeal Devlet: Konfüçyüs için ideal bir devlet, ahlaki eğitiminin en üst seviyesine yükselmiş olan ve "bilge kral" diye isimlendirilen bir hükümdar tarafından yönetilen devlettir. Yani Konfüçyüs’e göre devlet ahlaki bir kurumdur ve hükümdarın da ona göre ahlaki olması gerekir. Bu denli ona göre hükümdar davranışlarında halka örnek olmalıdır. Çünkü bir kimsenin başkasını yönetmesi için evvelen kendisini yönetmesi gerekir. Konfüçyüs’e göre şayet bir devlet adamı beş şeye değer verirse dört şeyden uzak durur ve devleti iyi yönetir.

2.5.  Konfüçyanizm’de Ritüeller

1.  Konfüçyanizm’de bir kişi ritüelleri yerine getirerek erdemli ve üstün insan olabilir.

2. Ritüeller, göğe tazim ve atalara tapınma ile Konfüçyüs adına yılda iki kez düzenlenen törenlerin yerine getirilmesinden ibarettir.

3. Konfüçyanizm’de ruhban sınıfı yoktur. Ayinler devlet memurları tarafından icra edilmektedir.

4. MÖ 2.yüzyılda Konfüçyüs adına bir mabed inşa edilmiş ve adına kurbanlar sunulmuştur. Mabetlerde yapılan törenlere ise 1911 yılında son verilmiştir.

2.6. Konfüçyanizm’de Semboller



Konfüçyanizm’in simgesidir. Su anlamına gelen işaret, hayatın kaynağını gösterir.




2.7. Konfüçyanizm’de Kutsal Mekânlar

1.4.3.7.1. Konfüçyüs Tapınağı

1. Konfüçyüs Tapınağı, Çin’deki "İlk Tapınak" olarak bilinir. Konfüçyüs’ün doğum yeri olan Shandong eyaletinin Qufu kentinde bulunur.

2. İçerisinde Çin Hanedanlığına ait olan 2100 anıt tablet bulunmaktadır. Çin’de Konfüçyüs’ü anma mahiyetindeki en büyük yerdir.

3. Konfüçyüs’ün mezarı ise Konfüçyüs ve ailesine ait olan mezarlıktadır. 2 kilometrelik alanda inşa edilen mezarlık içinde 100 binden fazla naaş vardır.

 





 

Yorumlar

EN ÇOK OKUNANLAR

İMAN VE İSLAM

 İMAN VE İSLAM Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 1.                Allah’a ve Hz. Muhammed’e karşı inancımızı ifade ettiğimiz ve inancın özü olarak nitelendirilen ifadelere   “ Kelime-i Tevhid”  ve “Kelime-i Şehadet” ismi verilir.  Şayet bir kimse bu sözleri kalben söylerse (dil ve kalp) Müslüman olur. Kelime-i Tevhid 1.                “La İlahe illallah. Muhammedun Rasulullah. (Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed, Allah’ın Rasulüdür)”   ifadesi kelime-i tevhid deyince anlaşılan lafızlardır. Bu sözü söylemiş olan kimse  Allah’ın tek ilah olduğunu ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğunu   kabul etmiştir. 2.                İslam dini, tevhid dinidir;   tek olan Allah’a inanç duyma dinidir.   Tevhid ’in zıddı ise şirktir.   Şirk, Allah’ı ortak koşmak manasına gelmektedir.  3.                Müslümanlar şirkten uzak durmalıdırlar ki bunun için   kelime-i tevhid-i sık sık tekrar etmeliler ve hayatlarına tatbik etmelidirler;   Yüce Allah’ın var olduğunu, bir olduğunu ve her şeyin

İBADET VE İNSAN

İBADET VE İNSAN 1.                İmanın Göstergesi İbadet 1-               İnanmak ve tasdik etmek manasına gelen  iman etmek,  Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kaza ve kadere (hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine) inanmak  manasına gelmektedir.  2-               Teslim olmak manasına gelen   ibadet,  Allah’a kul olmak   demektir. 3-               Kainattaki bütün varlıkların var olma sebebi Allah’tır.   Yani bütün varlıklar, varoluşlarını Allah’a borçludurlar.  O halde onlarda sonsuz bir bağlılıkla Allah’a itaat etmelidirler.  Bu hususta Allah  “Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa-sola dönmektedir”  buyurmaktadır.  4-               Dünyada var olan her bir varlığın bir amacı vardır.   Bu hususta Allah  “Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık”  buyurmaktadır.  Bu canlılar içerisinde insan da vardır ki onun da dünyada bir görevi vardır.   Allah

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD (1. VE 2. HAFTA)

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD  HARFLERİN MAHREÇLERİNİN TELAFFUZU 1- Kur’ân-ı Kerim’in  kendine has usulü ve fonetiği  vardır. Buna uygun olarak okunması için ise  harflerin mahreçlerini tam ve doğru olarak telaffuz etmek  gerekir. Bu yüzden Müslümanlar, Kur’ân da harflerin mahreçleri hususunda ki eğitime önem vermişler ve  tashih-i huruf ismi verilen eğitim yöntemini  geliştirmişlerdir. 2- Tashih-i huruf dersi  fem-i muhsin  ismi verilen kişiden alınmalıdır. 3- Kur'ân harflerinin   mahreç bölgesi üçtür; Dil (diş/damak), Dudak, Boğaz. 4- Mahreç bölgelerinden boğaz,  kendi içerisinde boğazın ağza yakın olan kısmı (çıkan harfleri غ خ), boğazın orta kısmı (çıkan harfleri ح ع) ve boğazın ağza uzak olan kısmı (çıkan harfleri ا ه)  şeklinde 3 bölüme ayrılmaktadır. 5- Mahreç bölgelerinden olan  dudak bölgesinden ise üst ön dişlerin ucu ile alt dudağın içinin ısırılmasıyla ف, dudakların öne toplanmasıyla و, dudakların normal halindeyken kuvvetlice kapanmasıyla ب ve d