Ana içeriğe atla

HİNDUİZM

 İMAM HATİP DERSLERİM

HİNDUİZM

1-  Hinduizm’in Tarihçesi

1-     MÖ 1700 yıllardan itibaren Orta Asya’dan Hint Alt Kıtasına göç eden ve Hint Avrupalı göçmenlerden olan Aryanlar ile yerli halkların inancının karışımı olan Hinduizm, kendisinden sonra oluşan Budizm, Caynizm ve Sihizm gibi dinlere kaynaklık etmiştir

2-     Hinduizm tarihi sürecini 4 başlık altında toplamak mümkündür;

v Vedalar Dönemi (MÖ 2000-500)

v Klasik Hinduizm Dönemi (MÖ 500 – MS 800)

v Orta çağ Dönemi (MS 800 – 1800)

v Modern Dönem (MS 1800’den Günümüze)

1.1-  Vedalar Dönemi (MÖ 2000-500)

1-     Başta Vedalar olmak üzere Hindu kutsal metinleri yazıya geçirilmiştir ve dini metinlerin açıklanmasında tek yetkin otorite Brahman sınıfıdır

2-     Savaş Tanrısı İndra ön planda olmak üzere çok tanrıcılık sistemi ön plandadır

3-     Halk arasında Kurban ayini en yaygın olan ayindir

4-     Kast sistemi ortaya çıkmıştır

1.2-  Klasik Hinduizm Dönemi (MÖ 500 – MS 800)

1-     Budda ve Mahavira, Hinduizm inancı içerisinde yer alan çok tanrıcılık anlayışına, kanlı kurban ayinlerine, kast sistemine ve bundan doğan Brahmanların otoritesine karşı çıkmış ve bunun sonucunda Budizm ile Caynizm dinleri sudur etmiştir ki Budda ve Mahavira’nın kanlı kurban ayinlerine yönelik baş kaldırışı işe yaramış bu dönemde kurban ayini yerini puja ayinine bırakmaya başlamıştır

2-     Hinduizm bu dönem içerisinde bütün Hint Yarımadasına hakimiyet kurmuştur ve birçok mabed inşa edilmiştir

3-     Bu dönemin sonlarına doğru Brahma Tanrı’nın yanında Vişnu ve Şiva Tanrıları da ön plana çıkmaya başlamıştır

4-     Yazılan kutsal metinler Şruti ve Smriti adı altında 2 başlığa ayrılmıştır

1.3- Orta çağ Dönemi (MS 800 – 1800)

1-     İslamiyet’in Hint Alt Kıtasına ulaşmasıyla birlikte İslamiyet’in Tevhid İnancı, sınıfsız toplum anlayışı ve bölgede yaşayan mutasavvıfların öğretisi Hint Toplumunu derinden etkilemiş ve Hindu dini düşüncesinde ciddi değişimler meydana gelmiştir. Bunun en önemli göstergesi olarak halk arasında yeni bir kurtuluş yolu olarak Bhakti-yoga (Zühd Yolu) yayıldı

2-     Babür İmparatoru Ekber Şah, Hindistan’da yer alan bütün dinleri din-i ilahi adında birleştirmeye çalıştı

3-     Hindu dinine mensup Guru Nanak, Hinduların çok tanrılı ve putperest inanışlarına, kast sistemine ve Brahminlerin aşırılığa varan uygulamalarına karşı çıkmıştır ve Hinduizm içerisinden Sihizm adı verilen yeni din ortaya çıkarmıştır.

1.4-  Modern Dönem (MS 1800’den Günümüze)

1-     Hristiyanlığın etkisiyle Hinduizm’de düşünce değişimleri yaşanarak onu evrensel bir din haline getiren yeni akımlar ortaya çıkmıştır. Mesela Sri Ramakirişna’nın kurduğu, Ramakrişna akımını buna örnek verebiliriz. Bu akım tüm dinlerin mensuplarını Tanrı’ya götüren farklı yollar olduğunu iddia etmiştir. Ya da Ram Mohan Roy, Brahma Samaj hareketini yine buna örnek verebiliriz. Brahma Samaj hareketi, Hinduizm’in çok tanrılı dinden arındırılmasını ve toplumu dul kadınları yakması (sati) gibi geleneklerden kurtarmak istemiştir.

2-     Mahatma Gandhi, sivil itaatsizlik yoluyla Hindistan’ın bağımsızlığını 1947 yılında öncülük etmiş ve adaletsizliğe, ayrımcılığa karşı çıkarak din ile siyaseti birleştirmiştir.

2- Hinduizm’de İnanç Sistemi

1- Hinduizm belli bir inanç sistemi, kurucusu, bağlayıcı tek bir kutsal kitabı, zorunlu dini uygulamaları olmayan hatta içerisinde birbiri ile çelişik pek çok dini, efsanevi, felsefi ve ahlaki öğretilerin bulunduğu din değil, Hinduların yaşam tarzıdır.

2- Hinduizm, Hint alt kıtasında yaşayan toplulukların ortak değerlerini, kutsal metinlerini, sahip oldukları inançları ve Tanrı düşüncelerini ifade eden şemsiye bir kavramdır.

2.1- Tanrı İnancı

1- Hinduizm çok tanrılı bir dindir ve her Hindu, kendi seçtiği bir Tanrı’ya tapar.

2- Hindu Dini Kaynaklarında 33 ile 330 milyon arasında değişen erkek ve dişi tanrısal varlıktan bahsedilmektedir. Ama zamanla sadece günümüzde 3 tanesi ön plana çıkmıştır;

Ø  Brahma (Yaratıcı Tanrı)

Ø  Vişnu (Koruyucu Tanrı)

Ø  Şiva (Yok Edici Tanrı)

3- Söz konusu 3 Tanrı ve görevleri bütün Hindu Mezhepler tarafından kabul görmüştür ve saygı duyulmaktadır.

4- Hindulara göre Tanrılardan Vişnu, Dünya’daki bozulan ahlaki anlayışı ve kozmik düzeni düzeltmek amacıyla farklı bedenlerde Dünya’ya iner. Bu bedenlere Avatar denir. Vişnu ’nun bedenleşmiş hallerinden iki tanesi;

Ø  Rama

Ø  Krişna

2.2- Kutsal Kitap İnancı

1- Hinduizm de tek bir bağlayıcı kutsal kitap mevcut değildir. Onların kutsal   metinleri uzun bir tarihi  süreç sonunda derlenmiş ve yazıya geçirilmiştir;



2.3- Toplumsal Düzen ve Kast Sistemi

1- Hint toplumunda kast sisteminin ne zaman ve kimin tarafından başlatıldığı konusunda herhangi bir rivayet olmamakla birlikte, insanın bulunduğu kast, doğum ile geldiği için kast sınıfları içinde geçişe izin yoktur. Kast sistemine göre bir kişinin doğuştan şanslı veya şansız olma ihtimali onun geçmiş hayatındaki iradi eylemlerinin sonucudur. Yani Alt kasttakiler ve kast dışı olanlar geçmiş yaşamlarındaki kötü eylemleri, üst kasttakiler ise yaptıkları iyi eylemleri sebebiyle bulundukları kasttadır. Hint toplumunda yer alan toplumsal düzen ve kast sistemi;

Ø  Brahmanlar: Din adamları

Ø  Kşatriyalar: Yönetici (Politikacı) ve Askerler (Savaşçılar)

Ø  Vaisyalar: Esnaf (Tüccar) ve Çiftçiler

Ø  Sudralar: İşçiler ve köleler

Ø  Paryalar: Sınıf dışı, Sınıfsız olanlar

2- Kast sistemi, MÖ 6. yüzyılda Budda ve Mahavira gibi MS. 16. yüzyılda Guru Nanak gibi ve MS 20. yüzyılda Mahatma Gandi gibi kişiler tarafından farklı dönemler içerisinde ciddi manada eleştirilere maruz kalmıştır.

3- Paryalar sınıfı, sosyal hayatta birçok ayrımcılığa ve dışlamaya uğramaktadır. Mesela kamuya açık olan bazı yerlere girişleri yasak ya da sadece kendileri için ayrılan yerlere oturabilirler. Ancak belli başlı yerlerden alışveriş yapabilirler ve asli olarak hem fiziksel hem de ruhsal kirli kabul edildikleri için Hindu tapınaklarına giremezler. Gandi, kast dışı kabul edilen bu sınıf için mücadele etmiş ve onlara sahip çıkmaya çalışmıştır. Onları Tanrının çocukları (Hari-jan) olarak isimlendirmiştir. Fakat bu ayrım halen varlığını sürdürmektedir.

4- Hindu inancına göre hayatın 4 evresi vardır ki bu evreleri sadece erkekler ve ilk 3 kast sınıfı bu evreleri yaşamakla mükelleftir;

Ø  Öğrencilik Dönemi: Kişi bu dönemde kutsal metinleri okuyarak dini öğrenir ve hayata hazırlanır

Ø  Aile Hayatı: Kişi bu dönemde topluma ve ülkesine karşı sorumlulukları yerine getirir

Ø  İnziva ve Riyazet Dönemi: Kişi bu dönemde ise ailesini terk eder ve hayatın problemlerinden kaçarak uzakta inzivaya çekilir

Ø  Dilencilik Dönemi: Bu dönemde ise kişi ailesiyle tüm bağlarını koparır ve kendini dine adayarak dilencilikle hayatını sürdürür.

5- Hindu inancında kadınlar;

Ø  Kutsal vedaları okuyamaz ve ritüellere katılamaz

Ø  Öncelikli görevleri kocasına itaat etmek ve ona hizmet etmektir. Kadının gurusu, dini, biricik işi, her şeyi kocasıdır

Ø  Hayatın 4 evresini yaşamak ile mükellef değildir

2.4- Karma – Tenasüh ve Reenkarnasyon İnancı

1- Hindu inanç sisteminde kıyamet, öldükten sonra yeniden dirilme, ahiret ve dünyadaki eylemlerin karşılığı olan cennet ve cehennem inancı mevcut değildir. Bu sebeple Hindu İnancına göre zaman, başı ve sonu olmayan döngüsel bir kavramdır. Bu nedenle varlık alemindeki her şey doğum-ölüm-yine doğum döngüsü içindedir. Bu zaman döngüsü İslamiyet’te yer alan zaman mefhumu ile çelişir. İslamiyet’te yer alan zaman mefhumu Hindu öğretisine zıt olarak çizgiseldir. 

2- Hindu anlayışına göre insanın dünya hayatı keder ve sıkıntıdan ibarettir ki insan Mokşa’ya/Nirvana’ya ulaşmadıkça (Doğum-Ölüm girdabından ve bunun sebep olduğu acı ve ıstıraptan kurtulmak) yeniden ve yeniden doğmaya ve sıkıntılı olan kederli olan dünya hayatını yaşamaya mahkumdur. Bu ölüm yaşam döngüsüne “Samsara” denir.

3- İnsanın yeniden doğması Tenasüh veya Reenkarnasyon ile gerçekleşir. Tenasüh, ölen kişinin ruhunun ödül veya ceza olarak bir başka insan, hayvan, bitki veya cansız varlıklara geçmesidir. Reenkarnasyon ise ölen kişinin ruhunun tekâmül için sadece insan bedenine geçmesidir ve reenkarnasyonda kast sisteminde düşme yoktur. Tenasüh ve Reenkarnasyon İslamiyet’te var olan ahiret inancı, ruhun birliği ve sorumluluk ilkesiyle çelişir.

4- Karma inancı, kişinin geleceğini belirleyen, Samsara çarkını çeviren ve ruhun yeniden dönüşünü belirleyen sebep sonuç yasasıdır. “Ne Ekersen Onu Biçersin” olarak tanımlanabilir.

5- Hindular Karma ve Tenasüh anlayışı ile ölümü mutlak son değil yeni bir dünyevi hayatın başlangıcı olarak görmektedirler

6- Hindular, Tenasüh inancı ile insandaki ölümsüzlük arzusunu gidermeye ve kötülük problemine cevap getirmeye çalışmaktadırlar. Aynı zamanda Karma ve Samsara ile de doğumdan gelen eşitsizlikleri ve bireysel farklılıkları açıklamaya çalışırlar.

3- Hinduizm’de Ritüeller

1.     Hinduizm de ritüeller genellikle evlerde nadiren de olsa tapınaklarda bireysel olarak gerçekleştirilir

2.     Hindular hayatlarında en az 1 defa hac maksadıyla kutsal mekanlarından biri olan yeri hac maksadıyla ziyaret etmek zorundadır. Önemli hac merkezlerinden Banares Şehri ve içindeki Ganj Nehri sayılabilir

3.     Hindularda sadece erkek olanlar ve ilk 3 kast sisteminde olanlar ancak ritüelleri yerine getirebilirler. Bu anlamda Şudralar, Paryalar ve kadınlar ritüellere katılamaz

4.     Hinduizm de ritüeller günlük ritüeller, bayramlar, ölü yakma geleneği ve Yoga ile Meditasyon olarak 4 kısma ayrılır

3.1- Günlük Ritüeller

1-     Dua, tanrı ve tanrıça heykellerine sunular ve takdim şeklinde çoğunlukla evde nadiren de olsa tapınaklarda yapılan ritüeldir

2-     Evlerde tanrıyı sembolize eden heykellerin önünde yapılan ayinler puja ismi verilir

3.2- Bayramlar

1-     Hinduizm de yüzlerce bayram bulunmaktadır. Bunların içlerinde en önemlileri;

Ø  Divali Bayramı (Işık Bayramı)

Ø  Holi Bayramı (Renklerin Festivali)

Ø  Kumbh Mela Bayramı

3.2.1- Divali Bayramı (Işık Bayramı):

1- Divali Işık Festivali, karanlık karşısında ışığın, kötü karşısında iyinin, cehalet karşısında bilginin ve umutsuzluk karşısında umudun zaferini temsil eder.

2- Kutlamaların yapıldığı ülkelerde ve kentlerde evlerin çatılarında, kapı ve pencere önlerinde ışıldayan milyonlarca ışık şölenine tanık olunur.

3- Festival hazırlıkları ve törenler genellikle 5 gün sürer; ancak esas Divali festival gecesi, Bikram Sambat takvimine göre Kartika ayının yeni ay, yani en karanlık gecesi ile çakışır. Bizim takvimimize göre Ekim veya Kasım aylarında kutlanır.

3.2.2- Holi Bayramı (Renklerin Festivali):

1- Amacı kışın bitişi ilkbaharın gelişini kutlamak olan ve Hindistan’a özgü olan bir bayramdır.

2- Hindular bu bayramda rengârenk toprak boyaları, önce yüzlerine sürerler, daha sonra ise birbirlerinin vücutlarına atarlar.

3- Genellikle Şubat ve Mart arasında kutlanan bir bayramdır.

3.2.3- Kumbh Mela Bayramı:

1- Hindistan’ın Ganj Nehri’ne kıyısı olan 4 şehirde 12 yılda bir gerçekleştirilen yıkanma/arınma bayramıdır.

3.3- Ölü Yıkama Geleneği

1- Nirvana’ya ulaşamamış, kurtuluşu gerçekleşmeyen ve evrensel ruh atmanla birleşemeyip tekrar dünyaya gelmeye mecbur olan ruhların bedenleri, ruhun yeni bedene rahat bir şekilde girmesi için yakılır

2- Ölen kişinin eğer Mokşa’ya ulaştığı düşünülürse bu kimsenin cesedi yakılmaz toprağa gömülür.

3- Cesedi yakma görevi ölenin oğlu veya erkek akrabasına aittir. Bu sebeple Hindularda erkek çocuk sahibi olmak önemli bir yere sahiptir

4- Hindulara göre insan evrende bulunan dört temel unsurdan meydana gelmektedir. Yakma ve gömülme eylemi yeniden bu dört unsura dönüş olarak görülmektedir.

3.4Yoga ve Meditasyon

1- Yoga, bedeni ve zihni kontrol etme tekniği ve ruhu maddenin esaretinden kurtarıp özgürlüğe kavuşturma çabasıdır. Özgürlüğe kavuşan insan dünyaya yeniden doğmak zorunda kalmaz.

2- Hindu anlayışına göre metafizik bilgi tek başına özgürlüğe ulaştıramaz. Bunun için meditasyon ve çile şarttır. Ancak bu da yoga ile vuku bulur

3- Yoga da yer alan nefes egzersizleri ve duruşlar kişinin dış dünya ile ilgisini kesip tek bir şeye yoğunlaşmasını amaçlar. Yoganın son aşamasında ise kişi tamamen zihnini boşaltır ve vecd haline geçer. Böylece kişi tanrısal alemle iletişime geçer ve kurtuluşa erer.

4- Hinduizm’de Semboller

4.1- Om:

Ø  Mistik etkisi olduğuna inanılan en kutsal hece olarak sayılmaktadır. Om Hecesi kutsal metin ve duaların okunmasından önce ile yoga ve meditasyon yaparken söylenir. İslamiyet’te ki besmele gibi düşünülebilir.

4.2- Svastika:

Ø  Kökeni çok eski tarihlere dayanan, Hinduizm de mutluluk ve şans getirdiğine inanılan en uğurlu semboldür.

Ø  Evlerin ve tapınakların girişinde, hediyelik eşyalarda, düğün ve bayramlarda dini motif olarak kullanılır.

Ø  Tenasüh ve döngüsel hayatın da sembolüdür.

4.3- Kutsal İnek:

Ø  Doğurganlık ve bereketin sembolüdür ki bu sembolün kutsallığının ne zaman başladığı meçhuldür

Ø  İneklerden elde edilen süt, peynir, tereyağı ve yoğurtun temel besin olması, dışkısının tezek olarak, idrarının ise tedavi amaçlı ilaç olarak kullanılması ona toplumda ayrıcalıklı bir duruma getirmiştir

Ø  İnekler tabu ve dokunulmazdır ki bu gelenek hala günümüzde de devam etmektedir. Fakat bu durum inekleri sahipsiz ve bakıma muhtaç yapmaktadır.

5- Hinduizm’de Kutsal Mekanlar

1-     Hindistan’da, Hindu tanrı ve tanrıçalarından veya tanrı avatarlarından birine adanmış yüzlerce mekân mevcuttur. Bunlar en önemlileri;

Ø  Benares Şehri (Varanisi Şehri)

Ø  Allahabad Şehri

5.1- Benares Şehri (Varanisi Şehri)

1-     Hindistan’da bulunan 7 kutsal şehirden en önemlisi olarak zikredilmektedir ki Şivacılığın merkezi ve hac maksadıyla en çok ziyaret edilen bölgedir.

2-     Kutsallığını içinden geçen Ganj nehrinden alır.

3-     Ganj Nehrinde yıkanmak günahlardan arınmak demektir.

4-     Hindular burada ölmeyi ve burada yakılmayı en güzel ölüm olarak görürler

5.2- Allahabad Şehri

1-     Ganj Nehri üzerinde bulunur

2-     12 yılda bir yapılan Kumbh Mela’nın yapıldığı 4 şehirden bir tanesidir

6- Hinduizm ile ilgili Genel Bilgiler

1- Hindu kelimesi başlangıçta coğrafi ve etnik bir kavramdı. İndus nehrinin doğusunda yaşayan insanlar için kullanılıyordu ve Hindistanlı manasına geliyordu

2-  Günümüzde yaygın olarak kullanılarak Hinduizm kavramı ise ilk defa 17.yy. sonra batılılar tarafından kullanmıştırlar

3- Hindular kendi dinlerine Hinduizm ismi vermezler. Bunun yerine “ezeli yasa” anlamına gelen “Sanatana Dharma” veya “Dharma” ifadelerini kullanırlar

4- Hinduizm’i devlet dini olarak kabul eden tek ülke Nepal’dir ve burada yaklaşık 18 milyon Hindu yaşamaktadır. Bunun haricinde Seylan, Pakistan, Endonezya ve Bangladeş gibi ülkelerde varlığını sürdürmektedir.

5- Hindistan Hinduizm’in en yaygın olduğu ülkedir. 1 milyar 335 milyon nüfusa sahip olan Hindistan’ın %80’i Hindu, %14’ü Müslüman gerisi ise Hristiyan, Sihler, Budistler, Caynistler, Mecusiler ve Yahudiler’dir. Hinduizm’in MÖ 1700 yılında ortaya çıktığı bilinmektedir.

6- Hindistan’da İslamiyet’in etkisi Gazneliler ile başlar 1858’de İngilizlerin bu bölgede Babürlüler’i yok edene kadar devam eder ki bu zamandan gelen etki hala Hindistan’da görülür. Mesela Hindistan’da yer alan ilmi, mimari, kültürel yapıların çoğu Müslüman Türk devletleri tarafından yapılmıştır.

7- Hinduizm de mezhep olarak Vişnuculuk, Şivacılık ve Şaktacılık, ahlaki esas olarak ise Dharma (Doğruluk), Artha (Zenginlik), Kâma (Tutku) ve Mokşa (Özgürleşim/Nirvana) ön plana çıkar.


Yorumlar

EN ÇOK OKUNANLAR

İMAN VE İSLAM

 İMAN VE İSLAM Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehadet 1.                Allah’a ve Hz. Muhammed’e karşı inancımızı ifade ettiğimiz ve inancın özü olarak nitelendirilen ifadelere   “ Kelime-i Tevhid”  ve “Kelime-i Şehadet” ismi verilir.  Şayet bir kimse bu sözleri kalben söylerse (dil ve kalp) Müslüman olur. Kelime-i Tevhid 1.                “La İlahe illallah. Muhammedun Rasulullah. (Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed, Allah’ın Rasulüdür)”   ifadesi kelime-i tevhid deyince anlaşılan lafızlardır. Bu sözü söylemiş olan kimse  Allah’ın tek ilah olduğunu ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğunu   kabul etmiştir. 2.                İslam dini, tevhid dinidir;   tek olan Allah’a inanç duyma dinidir.   Tevhid ’in zıddı ise şirktir.   Şirk, Allah’ı ortak koşmak manasına gelmektedir.  3.                Müslümanlar şirkten uzak durmalıdırlar ki bunun için   kelime-i tevhid-i sık sık tekrar etmeliler ve hayatlarına tatbik etmelidirler;   Yüce Allah’ın var olduğunu, bir olduğunu ve her şeyin

İBADET VE İNSAN

İBADET VE İNSAN 1.                İmanın Göstergesi İbadet 1-               İnanmak ve tasdik etmek manasına gelen  iman etmek,  Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kaza ve kadere (hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine) inanmak  manasına gelmektedir.  2-               Teslim olmak manasına gelen   ibadet,  Allah’a kul olmak   demektir. 3-               Kainattaki bütün varlıkların var olma sebebi Allah’tır.   Yani bütün varlıklar, varoluşlarını Allah’a borçludurlar.  O halde onlarda sonsuz bir bağlılıkla Allah’a itaat etmelidirler.  Bu hususta Allah  “Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa-sola dönmektedir”  buyurmaktadır.  4-               Dünyada var olan her bir varlığın bir amacı vardır.   Bu hususta Allah  “Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık”  buyurmaktadır.  Bu canlılar içerisinde insan da vardır ki onun da dünyada bir görevi vardır.   Allah

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD (1. VE 2. HAFTA)

KUR'ÂN-I KERİM'İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD  HARFLERİN MAHREÇLERİNİN TELAFFUZU 1- Kur’ân-ı Kerim’in  kendine has usulü ve fonetiği  vardır. Buna uygun olarak okunması için ise  harflerin mahreçlerini tam ve doğru olarak telaffuz etmek  gerekir. Bu yüzden Müslümanlar, Kur’ân da harflerin mahreçleri hususunda ki eğitime önem vermişler ve  tashih-i huruf ismi verilen eğitim yöntemini  geliştirmişlerdir. 2- Tashih-i huruf dersi  fem-i muhsin  ismi verilen kişiden alınmalıdır. 3- Kur'ân harflerinin   mahreç bölgesi üçtür; Dil (diş/damak), Dudak, Boğaz. 4- Mahreç bölgelerinden boğaz,  kendi içerisinde boğazın ağza yakın olan kısmı (çıkan harfleri غ خ), boğazın orta kısmı (çıkan harfleri ح ع) ve boğazın ağza uzak olan kısmı (çıkan harfleri ا ه)  şeklinde 3 bölüme ayrılmaktadır. 5- Mahreç bölgelerinden olan  dudak bölgesinden ise üst ön dişlerin ucu ile alt dudağın içinin ısırılmasıyla ف, dudakların öne toplanmasıyla و, dudakların normal halindeyken kuvvetlice kapanmasıyla ب ve d